Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Bebek Temizliği

  • 22 Ağustos 2010
  • 23.305 kez görüntülendi.
Bebek Temizliği

BEBEĞİN ALTININ TEMİZLENMESİ

Erkek bebekler genellikle bezini çıkartır çıkarmaz çişlerini yaparlar. Kirli bezi penisin üzerinde bir kaç saniye tutun. Bezi açın, pislikleri kağıt havluyla temizleyin.

Başka bir pamukla bebeğinizin testisle penisinin derisini geriye doğru çekmeden temizleyin. Kalçalarını da iyice sildikten sonra gözünüzü bebeğinizden ayırmadan ellerini yıkayın. Bebeğinizin bütün kıvrımlarını iyice kurulayın.

bebeğin altını temizlemek

Bütün poposunu nemlenmiş ılık pamukla silin. Losyonla veya suylanemlendirilmiş pamukla buruşuklukları, deriyi çekmeden temizleyin. Silerken hareketleriniz önden arkaya doğru olmalıdır.

Eğer bebeğinizin yeni bezini bağlamadan önce çiş yapmasını istemiyorsanız pişik önleyici kremi penise dokunmadan poposuna ve bacaklarının kıvrımlarına iyice yedirin. En sonunda bezini bağlayın.

Yeni Doğan Bebeğin Yıkanması: Bebeği yıkamak, annenin en heyecanlı ve güzel görevlerinden biridir. Banyo yapmak genellikle saat dokuz sularında, emzirmeden hemen önce yapılmalıdır. Başlangıçta yardımcı gerekir. Sonra, anne yalnız kalınca bu işi yapabilir. Banyo yapılırken anne mutlaka yanında bulunmalıdır. Ondan daha iyi bir gözlemci yoktur.

Her banyo, çocuğun yeniden göz muayenesi ve tetkikidir. Eğer mümkünse üçüncü bir kişi, malzeme ve mama hazırlamak üzere bulunmalıdır.

Önce, çocuğun göz yakmayan bebek şampuanı veya sabunla baş ve vücudu iyice yıkanır. 37 derecedeki su konmuş küvette bir kişi tutar, ötekisi yıkamaya devam eder.

bebek yıkama

Banyo, çocuk için ayrı bir ortam oluşturduğundan çok kere ağlar. İleri aylarda oynama ve eğlence şekline dönüşür ve suyu çok sever.

Her çocuğun bünyesine, direncine, ortamın uygunluğuna göre banyo sayısı değişir. Ortalama olarak yazın hergün, kışın gün aşırı yapılır. Durumu uygun olan her çocuğa -özel bir sorunu olmazsa- hergün banyo yaptırılmalıdır. Bunun faydaları çoktur. Sinirleri yatıştırır. Çok hassas olan derisi temizlenir ve deri solunumu kolaylaşır.

Her yıkanan çocuk olsun, büyük olsun terler. Ter içinde soğursa, her banyo yapıldığında üşütür. Bu yüzden aylarca çocuğu yıkamayanlar vardır. Çaresi şunları yapmaktır:

1- Normalden biraz sıcak banyo ortamı,

2- Yıkama müddetini fazla uzatmamak,

3- Devamlı su dökmek,

4- Yıkandıktan sonra arkasına ısıtılmış iki katlı tülbent koymak ve 15 dakika sonra değiştirmek.

Bebeğin -banyo yapmadığı zaman- saçlarını mutlaka yıkamak gerekir. Saçlı deri, çok yağlı olduğundan kabuklanma yapar. Konak olur.

Banyodan sonra, çocuğu giydirirken sünnet derisi sıyrılmalıdır. İçi temizlenmelidir. Kızlarda ise, yerel temizlik, en ufak kırışıklığa kadar, önden arkaya doğru yapılmalıdır. Ters yönde yapılırsa pislikler öne doğru taşınmış olur.

Bıngıldak: Yeni doğan bebeğin kafatası kemikleri iyice kaynamamıştır. Aralarındaki boşluklara “bıngıldak” denir. Sayıları 6’dır. Öndeki en büyüğüdür. Burada kafatası yumuşaktır ve her zaman düz olmalıdır. Çok kere aileler dokunmaya korkarlar ama oldukça dayanıklıdır. Şişmesi ve çökmesi hekim tarafından değerlendirilmelidir.

Tırnak Temizliği: Tırnaklarını uyurken, yavaşça kesmelidir, sonra alkolle silmelidir. Kesilmeyen tırnaklar, çok ince ve keskin olduğundan, bebek kendi kendini yaralayabilir. Bunu önlemek için bağı kısa eldiven kullanılmalıdır.

Yeni Doğan Bebeğin Giydirilmesi: Çocuk giydirilmesinde kilo, sıcaklık, mevsim, gece ve gündüz dikkate alınmalıdır. Yeni doğan bebeğin, ısı düzenini koruma yeteneği, iyice gelişmemiştir. Deri yüzeyi, ağırlığına göre, yetişkin insanlara nazaran 3 misli geniştir. Bu, soğuğa ve sıcağa karşı 3 misli zayıftır, demektir. Deri altı dokusunun yağ bakımından fakir olması, ayrıca bir dezavantajdır.

Kışın 3 aylığa kadar yün kundak yapılır. Normal kilolu çocuklarda uzun müddet, kundak yapılmamalıdır. 40 günlüğe kadar kaldırılmalıdır. Çünkü çocuğun bacakları, kundak beziyle sıkıca sarıldığında, uyluk kemiği, leğen kemiğin-deki yuvasından dışa kayar ve kendi elimizle kalça çıkığına sebep olabiliriz. Bebeğin karnına baskı yapan bir kundak, soluk alma zorluğu ve gaz çıkarmada güçlük yapar. Kusmaya meyli artırır. Mide dolunca genişleyemez, çocuk sıkılır ve kusar.

Bazen kundak o kadar sıkı bağlanır ki, çocuk nefes almakta güçlük çeker, yüz çok kızarır, dudaklar mor olur, aile telâş içinde, bir hekime müracaat eder.

Çamaşırların Yıkanması: Yeni doğan bebeğin çamaşırlarını yıkamak, ayrı bir özen ister. Toz deterjan kesinlikle kullanılmamalıdır. Yeni doğan bebeğin cildi çok hassastır, cildi hemen tahriş olur. Daha çok sabun veya sabun tozu kullanılmalıdır. Çamaşırlar 20 dakika kaynatılıp, birçok kere durulanmalıdır. Eğer güneşte kurutma imkânı varsa, çamaşırı 5 dakika kaynatmak yeterlidir. İmkân varsa ütülenmelidir.

Yün kumaşlar, sabun veya sabun tozuyla, ılık suda çitilemeden yıkanmalı, sıkılmalı ve hafif ütülenmelidir. Sentetik maddelerden yapılmış olan eşyalar, gene ılık suyla sıkmadan kurutulmalı, ayrıca antiseptik suyla silinmelidir. Plastik ki-lot ve muşambaları, -az çamaşır suyu katılmış-ılık sabunlu suyla temizleyip güneşte kurutmak çok faydalıdır.

Yeni Doğan Bebekte Hastalıktan Koruyucu Önlemler: Beslenme kısmında ayrıca üzerinde durulacağı gibi en önemli koruyucu, anne sütüdür. Anne sütündeki bazı antikorlar (koruyucu maddeler), bebeği birçok enfeksiyonlardan korurlar. Çocuğun sindirim kanalını sıva maddesi gibi korur. Ayrıca yeni doğan bebeği ve süt çocuklarını ishalden koruyan bir madde, anne sütünde bulunur.

Yeni doğan bebeği hastalıklardan korumak için bazı aşı uygulamaları başlatılmıştır. İlk aşı hepatit B aşısıdır. Birinci aşı doğumda, ikinci aşı bir ay sonra, üçüncü aşı 6’ncı ayda olmak üzere üç kez yapılmaktadır.

Yakın zamana kadar doğumdan hemen sonra BCG aşısı uygulanıyor idi. Şimdi bu aşıya 2.nci ayda başlanması uygun görülmüştür. BCG aşısının veremden koruyucu etkisi, %0 ile %50 arası değişmektedir. Ama en ağır hastalık olan menengit tüberkilozdan koruma etkisi, %65 civarıdır. Bu aşı, bazı teşhis zorlukları yapması, koruyucu etkisinin az olması nedeniyle Amerika, İngiltere, Kanada ve İsveç gibi ülkelerde uygulamalardan kaldırılmıştır. Biz, aşılamanın az da olsa, koruyucu etkisi olması, bilhassa menengit tüberkilozdan koruma oranının yüksek olduğu gerekçesi ile uygulamaya devam edilmesi görüşündeyiz.

Anne sütü alamayan, suni beslenen çocuklara gelişmeye yardımcı D vitamini verilmelidir. Bunu, kendi başımıza değil bir bilene sorup, günlük ihtiyaç kadar bebeğin gıdasına katarak kullanabiliriz. Diğer vitamin gruplarına aynı dönem içinde başlanabilir.

Anne sütünde bol bulunan İgA adlı koruyucu madde, bebeği, gıda alerjilerine karşı korur.

Yeni Doğan Çağında Hareket: Yeni doğan bebek, başın hareketlerini, kontrol etme yeteneğine sahip değildir. Sırtüstü yatırıldığında baş yana dönük, kollar yukarı doğru hafif bükük, ayaklar karma çekik, eller yumak halindedir. Bacaklar bilinçsiz hareket halindedir. Bu adalelerin gelişmesine yardım eder. 18-20 saat uyuyan bir çocuğun hareket için zaten zamanı azdır.

Yüzü koyun yatan çocukta denge ve hareket fonksiyonları, ilk günlerden itibaren çalışmaya başlar. Doğumdan birkaç gün sonra, çok kısa bir süre hafifçe başını kaldırabilir.

Duyusal Gelişim: Fazla ışığa hassastır. Dördüncü haftaya doğru görme, işitme ve hissetme duyuları faaliyete geçme durumundadır. Kuvvetli ışık ve gürültülere tepki gösterir. Kucağa alınması gibi, bazı alışkanlıklar edinebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ