Endometrium Kanseri

Endometrium Kanseri
İster bedeniniz tarafından üretilsin ister hormon tedavisi kapsamında alınsın, östrojen, endometriumun rahim içi tabaka büyümesini teşvik eder. Ancak endometrium kanseri menopoza girmemiş ve düzenli âdet gören kadınlarda hemen hemen hiç görülmez, çünkü hamilelik beklentisiyle östrojenin etkisiyle her ay kalınlaşan tabaka her döngünün başlangıcında menstrual kanamayla birlikte atılır. Bu süreçte, rahim içi tabakada gizleniyor olabilen prekanseröz ya da kanseröz hücreler bedenden atılır.
Menopozdan sonra, rahim içi tabakası doğal olarak düşük östrojen seviyesi nedeniyle incelir, bu nedenle endometrium kanseri menopozdan sonra da nispeten nadir görülür. Öte yandan, eğer bir şey örneğin östrojen tedavisirahim içi tabakanın kontrolsüz büyümesine neden olursa, o zaman mevcut olan potansiyel olarak tehlikeli hücreler de çoğalabilir ve kanser gelişimi için zemin hazırlar.
Endometrium kanseri genellikle rahim içi tabakası kalınlaşırken lekelenme ve kanamayla kendini erken belli eder.
Bir yıl âdet görmeyip de beklenmedik şekilde kanaması olan kadınların ve birden âdet kanamaları ağırlaşan perimenopozdaki kadınların potansiyel problemlerin kontrol edilmesi için vajinal ultrason ya da endometrial biyopsi yaptırmaları gerekir (bak. 2. Bölüm). Göğüste olduğu gibi, kanser gelişmeden önce endometrial doku hiperplazi adı verilen ve mikroskop altında biyopsiyle alınan dokuya bakıldığında tespit edilebilen bir öncü evreden geçer. Hiperplazi genellikle prekanser olarak tabir edilse de hiperplaziden kansere iler-î2 Icmc kaçınılmaz değildir.
Aslında tedavi altına alınmamış basit hiperplazisi olan kadınların sadece yüzde l’i ve daha kaygı verici görünümlü atipik hiperplazisi olanların da yaklaşık yüzde 30’u endometrium kanserine yakalanır. Hiperplazi genellikle birkaç tertip progestojen verilerek etkin bir şekilde tedavi edilebilir. Progestojen rahim içi tabakasını parçalayıp atan âdet kanamasına benzer bir kanamaya neden olur. Endometrium kanserinin, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilirliği yüksektir. Kanser uterusun dışına çıkmadıysa histerektomi problemi çözer.
Endometrium kanseri, menopoz hormonu tedavisinin en erken belgelenen risklerinden biriydi. 1995’te 30 vaka kontrol ve kohort araştırmadan elde edilen veriler üzerinde yapılan analizde bir ila beş yıl östrojen alan kadınlarda endometrium kanseri riskinin hiç östrojen kullanmamış kadınlara göre üç kat arttığı ortaya çıktı. Söz konusu risk uzun vadeli kullanımda daha da artıyor. Örneğin, on yıl ya da daha uzun süredir östrojen kullanan kadınlarda bu risk on kat artıyor yüzde 900’lük bir artış. Ayrıca bu riskler östrojen kesildikten sonra da yıllarca farkına varılır derecede yüksek kalmaya devam ediyor.
Östrojenin endometrium üzerindeki uyarıcı etkisine karşı doktorlar histerektomi yapılmamış östrgjen kullanıcılarına rutin olarak progestojen yazar. Gözlemsel araştırmalar östrojen kullanılan her ay on-on dört gün progestojen kullanımının endometriumu korumakta yeterli olduğunu gösteriyor, özellikle de hormon tedavisi beş yıldan az süredir devam ediyorsa. Bu bulgular üç yıl boyunca sadece östroj en tedavisi verilen (0,625 miligram kon juge equine östrojen) kadınların yüzde 24’ünde atipik endometrial hiperplazi görülen PEPI deneyinin sonuçlarıyla da destekleniyor.
Söz konusu deneyde plasebo verilen kadınların sadece yüzde l’inde atipik endometrial hiperplazi görüldü ve her ay on gün boyunca östrojen artı progestojen verilen kadınlarda fazladan risk görülmedi.
Hem HERS hem de WHI deneylerinde günlük östrojen artı progestin küründe endometrium kanseri riskinin arttığı görülmedi. Aksine bu deneylerden elde edilen bulgular, her gün bu hormonların ikisini de alan kadınlarda endometrium kanseri riskinin menopoz hormonları kullanmayan kadınlara göre biraz daha düşük olma olasılığının işaretini veriyor.