Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Hasta Çocuklarda Bakım

  • 02 Eylül 2010
  • 12.380 kez görüntülendi.
Hasta Çocuklarda Bakım

Hasta Çocuğun Bakımı

Bir çocuk hasta olduğunda ailesinde de huzur kalmaz. Bazı tecrübesiz anne ve baba büyük bir panik içinde çocuğa yardım yapacaklarına, zararları olur.

Hasta Çocuk Odası: Hasta çocuğun odası, sık sık havalandırılmalıdır. Ayrıca hasta odası güneş görmelidir. Oda sıcaklığı 20 derece civarında olmalıdır. Odanın nemi normal olmalı, havası çok kuru olmamalıdır.

Hasta çocuğun odası çok temiz tutulmalıdır. Oda iki üç kere nemli bezlerle silinmelidir. Odayı süpürürken tozları havalandırmamak gerekir. Kullanılan eşyalarda sık sık değiştirilmelidir.

Vücut Isısı: Hasta çocuğun hastalığı ne olursa olsun, mutlaka günde 2 defa vücut ısısı ölçülmelidir. Genellikle 2 yaşına kadar sıcaklık makattan alınmalıdır. Çocuğun makatı iyice görüldükten sonra, 1 dakika kadar derecenin siyah görünümlü, civalı kısmı makatta bekletildikten sonra dereceyi ışıkta iki parmak arasında hafif oynatarak, okunmalıdır. Vücut ısısı 36° ile 37.5° arası normal sayılır.

İki yaşından sonra hasta çocuğun ateşi, teri silinmiş koltuk altından alınır. Ortalama normali 36.5 derecedir.  Daha büyük çocukların derecesi ise ‘ ağızdan alınır, normali 37 derecedir.

Bazı hastalıklarda ateş, normalin altında bile olur.

Yalnız yüksek ateşli çocuklara uygulanacak bazı tedbirler vardır. Çünkü yüksek ateş havale yapabileceğinden, hekim gelene kadar yarı sulandırılmış alkollü veya sirkeli suya batırılmış sıkılmış bezle, çocuğun alnı, bacağı ve kollarına ateş düşürülünceye kadar kompres yapılır. Bundan sonra bol sulu gıda verilerek, yüksek ateş ve kaybedilen su giderilmeye çalışılır.

Hasta Çocuk

ÇOCUĞA İLAÇ NASIL VERİLİR

Bir çocuğa ilâç verilirken, çok sakin, yumuşak görünümlü olunması gereklidir. Lüzumsuz hassasiyete ve gereksiz izahlara yer verilmemelidir. Özür diler gibi tavır taknıılırsa, çocuk kendi zararına bir şeyler döndüğünü zannederek, ağzına yanaşan her şeyi reddeder.

İlâç verilme anında, hastalık ve ilâçla ilgili olmayan, çocuğa göre çok ilginç bir şeyler anlatılmalıdır. O zaman hiç itiraz etmeden, verilen ilâcın alındığı görülür. Toz hâline getirilebilen bir ilâç, elma kompostosuyla karıştırılıp verilebilir.

Acı tabletler ezilerek bal, reçel veya şekerli suyla karıştırılarak verilmeye kalkıldığında, çocuk o gıdanın tadını önceden bildiği için ilâç ilâvesiyle tadı bozulan gıdayı genellikle reddeder. Ancak, her zaman kullanmadığı, üzüm suyu gibi tadım bilmediği bir gıdayla verilirse veya hoş bir içecekle karıştırılırsa, çocuk tarafından kolayca kabul edildiği görülür. Çocuklara İlâç Verme Alışkanlığı: Zamanımızda bazı insanlar devamlı ilâç kullanma hastalığına yakalanmışlardır. En ufak bir şikâyette bile bir iki ilâç alıp psikolojik olarak rahatlarlar. Çok kere ilâcın etkisinden değil, ilâç aldığı için rahattır. Hâlbuki bu hareket ileride kendisine nelere mal olacağının farkında değildir.

Çocuğa bir şey olacak diye çevrenin telkinleriyle sık sık ilâç kullananlar, çok defa zor durumlara düşerler. Bir hastaya iyi gelen bir ilâç başka bir hastaya zararlı olabilir. Hastaya ilâcı mutlaka hekim vermelidir. Bazı ilâçlar dokunabilir, alerjik reaksiyon yapabilir. Bu önceden kestirilemez. Her çocuğun bünyesi ayrı ayrıdır. Çocuğa ilâç veren doktorun ve ilâcı kullandıranın çok dikkatli olması gereklidir. İlâç alındığında bazı anormal durumlar tesbit edilirse derhâl ilâç kesilmeli, hekimle diyalog kurulmalıdır.

Lavman Yapma ve Fitil Kullanımı: Kabızlık çeken bir çocuğa kendi başımıza ilâç vermeye kalkarsak, bağırsakların tahrişine sebep olabiliriz. İlk önce yapılacak iş, iyi bir diyet düzenlemektir. Gerisine doktor karışır.

Çocuğun yaşma, bünyesine göre yapılacak bir şeyler mutlaka vardır. Ancak 200 gram suya yarım tatlı kaşığı tuz veya bir tatlı kaşığı karbonat koyularak yapılan lavman, herkes tarafından uygulanabilir ve zararsızdır.

Lavman lâstik puarla yapılır. Önce çocuğun makatı ve puarın makata girecek kısmı vazelin veya zeytinyağı ile kaygan hâle getirilir. Ağzına kadar dolu puar, yavaş yavaş boşaltılır. 15-20 dakika kadar çocuğun kaka yapması beklenir. Olmazsa lavman tekrarlanır.

Fitil kullanımına gelince, bu hususta kullanılmak üzere gliserinli fitiller vardır. Üç gün kadar, çocuğun kendiliğinden kaka yapması beklenir. Olmazsa fitil kullanılır. Fitille de olmadığı takdirde, yukarıda bahsedilen lavman tatbik edilir. Yine de netice alınmadığı zaman doktor haberdar edilir.

Hasta Çocuğa Nasıl Davranmalı: Hasta çocuk şımarmaya hazırdır. Aşırı bir hassasiyet çocuğun derhâl dikkatini çeker, hastalık düzeldikten sonra bile çocuk bunu kullanır. Bilhassa oyun çağındaki çocuk, hergün hastalık numarası yapmayı dahi dener.

Çocuk hastalıkları genellikle uzun sürmez. Ancak, uzun süren veya nüksetme ihtimali olan hastalıklarda, ister istemez çocuğa dikkat ve hassasiyet gösterilir. Çevresindekilerin paniği ve merhamet duygusu saçan yüzler, her çocuğu az veya çok etkiler. Ama dikkatli bir neka-hat döneminden sonra çocuk normale alışır.

Hasta çocuk genelde iştahsızdır. Her defasında “yiyip de iyi olacaksın, yemezsen ölürsün, seni hastaneye yatırırız” gibi sözler çocuğu problemli ve kaprisli yapar.

Bazı heyecanlı ve kuruntulu ailelerin, çocuklarına gösterdikleri aşırı duygusallık, ömür boyu çocuğu etkiler. Doğduğundan 15 yaşına kadar takip ettiğim bir çocuk, en ufak bir şikâyetle bana geldiğinde, müthiş bir ölüm korkusu içinde olurdu. Benden ölmeyeceğine dair fetva alır, ilâçlarını büyük bir dikkat ile kullanır, birkaç gün sonra düzeldiğinde ölümden döndüğünü zanneder ve normal hayata başlardı.

HASTA ÇOCUĞUN REJİMİ

Hasta çocuğun neler yememesine doktor karar verir. Ancak âcil durumlarda doktor gelinceye kadar neler yapılması gerektiğinin bilinmesi, çocuk sağlığı bakımından önem taşır.

Her zaman olabilen ateşsiz nezlelerde, çocuğun yiyeceğinde bir değişiklik yapmak gereksizdir. Çocuk sokağa çıkmadığı ve fazla hareket etmediği ve hafifte olsa rahatsız olduğu günlerde iştahı azalır. Çocuğun canının istemediğini yedirmeye gayret etmek gereksizdir. Her zamankinden az yemesi normal olan çocuğa, sulu besinleri fazla vermek en uygun davranış olur.

Doktor tavsiyesi alana kadar ateşli çocuğun beslenmesi önemlidir. Yüksek ateş, iştahı çok azaltır. Genellikle katı besinlerin alınması güçleşir. Sulu gıdalara istek artar. Her saat su veya limonata içirilmelidir. Diğer taraftan verilen sulu yiyecekler hastalığa ve çocuğun isteğine göre değişir. Sulu gıda, çok kere komposto, yoğurt, pirinç çorbası, yağı alınmış süt olabilir.

Ateşli hâllerde iştahı kaçan çocuğa hafif yemekler yedirilir. Et, balık, tavuk ve çok yağlı gıdaların verilmesi uygun olmaz.

Kusan Hasta Çocuklara Ne Yapmalı: Ateşi yükselen çocuğun çok kere kusma şikayetleri de vardır. Bu durumda hastalığın niteliğine ve doktorun tavsiyesine göre hareket edilmelidir. Kusmaya hastalık nedeniyle, midenin gıdalara tahammül edememesi sebep olabilir. Çocuk kustuğunda mide bir saat kadar boş bırakılır. Bundan sonra çocuk isterse yarım çay bardağı (40-50 gram) kadar su içirilir. Bu suyu çıkartmazsa, 20 dakika sonra bir o kadar su daha verilir. Yine de isterse ve kusmazsa belirli aralıklarla az miktarda portakal suyu veya gazoz içirilir. Aradan saatler geçer, kusma tamamen durmuşsa ve çocuk isterse bisküvi, elma, komposto, pirinç çorbası ve yağı alınmış süt gibi yiyecekler yedirilir. Bu sulu gıdaları alan çocuk devamlı kusarsa, iki saat -kendi istese bile- hiçbir şey verilmez. Daha dikkatli davranmak gerektiği ortaya çıkar. İlk önce bir tatlı kaşığı su içirilir. 20 dakika sonra iki tatlı kaşığı daha verilir. Kendi istemeden hiçbir şey verilmemelidir. Kusma durursa, 20’şer dakikalık aralarla 40-50 gram kadar limonata, yağsız süt, onu takiben sulu yiyecekler verilir. Gene de kusma inatlaşırsa, doktor kontrolünde ilâç kullanmak lüzumu doğar.

Ateşli hastalıklarda kusma, çok kere ilk günlerden sonra kesilir. Kusan çocuk, büyük gayret sarf ettiğinden rengi solar, halsizleşir, hatta kusmukta kan bile görülürse endişelenmemek gerekir.

Hastalığı atlatan çocuğun nekahat döneminde iştahı yavaş yavaş açılır. Hastalık etkisinden kurtulan mide ve bağırsaklar besinleri kabul edecek ve sindirebilecek hâle geldiğinde iştah açılır ve gittikçe normalden fazla yemeye başlayan çocuk, hastalıktaki açığı kapamaya çalışır. Ancak, çocuk yemeye zorlanmamak, iştahının açılması sabırla beklenmelidir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ