Koroner Kalp Hastalığı

Kan damarı hastalıkları dcoroıjer kalp hastalığı (CHD), inme ve venöz tromboembolizm bir arada kardiyovasküler hastalık olarak bilinir. Bu hastalıkların herbiri sırasıyla ele almacak.
CHD, Batı dünyasının büyük kısmında kadınların bir numaralı katilidir. Ulusal istatistikler koroner kalp hastalığının ABD’de üç milyon kadını etkilediğini gösteriyor. Sadece 2002’de tahmini 485.000 Amerikalı kadın, P krizi ya ila kalple ilgili başka bir rahatsızlık geçirdi ve bunlaırı Sucunda yaklaşık 242.000’i öldü. 40 yaşında bir kadının hayatı boyu CHD’ye yakalanma olasılığı üçte birdir.
Yakın zamana kadar menopoz hormonu tedavisi konusundaki heyecanın büyük bölüm 1 “utlun kadınların kalbini koruduğu inancından kaynaklanıyordu; bu faydanın, meme kanseri gibi potansiyel risklerine karşı ağrr Da%ağı düşünülüyordu. Son otuz yılda Hemşire Sağlığı Araş dahil olmak üzere düzinelerce gözlemsel araştırma, süreci östrojen ajan (pr0gestojenle ya da progestojen olmadan) kadınlara CHD olasılığının menopoz hormonu almayan kadınlara göre yüzde 35 ila 50 daha az olduğunu gösterdi. Ancak rastlantısal seçime dayalı deneyleren dikkati çekenler Kadın Sağlığı Inısiyatifi (WHI) ve Östrojen/Progestin
Replasman Araştırması’dır (tjERS)—gözlemsel araştırmalarda bildirilen faydaları teyit etmedi. WHI östrojen-artı-progestin deneyinde, rastlantısal seçime Söre hormon tedavisine alınan ve kalp hastalığı öyküsü olmayan kaklarda ıcoroner ölüm olasılığı plasebo verÜen kadınlara göre yüzde 24 daha fazlaydı. WHI sadece östroje11 erieyinde hormon tedavisi grubundaki kadınlarda bunların yaŞanrna olasılığı yaklaşık plasebo grubundakiler kadardı (yani, riskte bir azalma ya da artma olmamıştı).
HERS deneyinde östrojen-artı-progestin tedavisi daha önce kalp krizi geçirmiş kadınları bir ikincisinden korumadı. Gözlemsel araştırmalar ve klinik deneylerin sonuçları arasındaki bu bariz çelişkiye dair çeşitli açıklamalar öne sürüldü.