Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Obez Olmanın Nedenleri

  • 02 Ekim 2010
  • 3.250 kez görüntülendi.
Obez Olmanın Nedenleri

Obez Olmanın Nedenleri

19. yüzyılda makineler, çiftlikler ve fabrikalardaki işin yüzde 70’ini yapıyordu. Geri kalan işi kadınlar ve erkekler yapardı. Şimdiyse, işin yüzde 99’unu yapmaktadır ve çoğumuz hayatımızı masa başında ya da bilgisayar karşısında oturarak kazanmaktayız. Yürüyüşün ve bisikletin yerini arabalar aldı. Kalori yerine, arabamızın lastiklerini eritiyoruz ve bilgisayarlar, cep telefonları ve faks makineleri toplumumuzu sadece daha hızlı ve daha stresli yapmaktadır; bu da, bel bölgemize fazladan kilo sağlamaya yarar. Şişmanlatan yiyeceklerle bir an bile yüz yüze gelmeme ihtimalinin olanaksızlığının yaşandığı bir dünyaya stres ve hareketsizlik eklendiğinde, bugün neden gittikçe daha fazla kadının (ve erkeğin) atalarımıza göre kilo problemi yaşadığını anlamak kolaydır. Söylendiğine göre, birkaç insan gerçekten aşırı kilolu olmak için genetik yaradılışa sahiptir.

Obez Olmanın Nedenleri

Obez Olmanın Nedenleri

Obez anne ve babanın çocuklarının yüzde 80 obez olma ihtimali vardır, buna karşılık normal kilodaki anne ve babanın çocuklarının obez olma ihtimali yüzde 10’dan daha azdır. Hatta evlat edinilmiş çocuklar bile, biyolojik ebeveynlerinin ağırlık özelliklerine sahip olma eğilimi gösterirler. Bu noktada suçlular, metabolizma ve leptin hormonudur.
Bazı insanların metabolizması, diğer insanlara göre daha yavaştır. Bu demektir ki, bu kişilerin vücutları yemek yeme, nefes alma, uyuma ve diğer yaşamsal fonksiyonları yerine getirme sırasında daha az kalori yakmaktadır. Metabolizmaya ait oranların, bir bakıma aileden aileye, bir etnik gruptan diğerine değişim gösterdiği görülmektedir.
Bir çalışma, Afrika kökenli kadınlann dinlenme halindeki metabolik oranlarının, beyaz kadınlara göre daha düşük olduğunu bulmuştur. Ayrıca bilim adamları, ikizlere günde fazladan 1,000 kalori verdiğinde, bazı ikizlerin 13 kilo, bazılarınınsa sadece 4.5 kilo aldıkları gözlenmiştir.
Hepimiz, istediklerini yiyip zayıf kalabilen kadınlar tanırız; buna karşın kimilerinin kilo alması için sadece yiyeceğe bakması yeterliymiş gibi görünür. Uzmanlar, kilolu kişilerin leptine yeterince yediğimizde iştahımızı kapatan hormon karşı dayanıklı olabileceğine inanmaktadır. Vücutta ne kadar yağ varsa, aşırı yememizi engellemek ve harcadığımız enerji miktarını arttırmak için o kadar fazla leptin üretilir. Bilim adamları, obez kişilerin yüksek seviyelerde leptin hormonuna sahip olduklarını keşfetmişlerdir ve bu durum, ağır bireylerin leptine yanıt vermediğini ortaya koymaktadır, Bazıları bu durumu, 2. tip diyabeti olan insanlar arasında insüline dayanıklılık durumuyla karşılaştırmaktadır. Bu, doğuştan şişman olduğunuz anlamına mı geliyor?
“Hayır, ‘şişmanlık geni’ yoktur.” diyor obezite uzmanı Dr. John P. Foreyt. Yüksek oranda yağ içeren besinlerin ve hareketsiz yaşam biçiminin olduğu bir kültürde kilo almaya önceden eğilimli olabilirsiniz. Kilolu olmak ailenizden kaynaklanıyor olabilir. Ancak sonuçta, terazinin üzerindeki rakamları sizin davranışlarınız belirler.
“Kilo almanın tek yolu, yaktığınızdan daha fazlasını yemektir.” diyor Dr. Foreyt. Kilo kaybetmede zorluklar yaşasanız bile, bu durum kilolu olmanın kaderiniz olduğunu göstermez

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ