Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Sahte doktor Ayşe Özkiraz hakkında yeni gelişme! Hepsi evinden çıktı, son sözleri bu oldu

  • 21 Mart 2023
  • 850 kez görüntülendi.

Sahte doktor Ayşe Özkiraz hakkında yeni gelişme! Hepsi evinden çıktı, son sözleri bu oldu

Tekirdağ’daki sahte doktor skandalında yeni gelişme! Kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşıldıktan sonra tutuklanan Ayşe Özkiraz, hakim karşısına çıktı. 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 20 yaşındaki Ayşe Özkiraz’a mahkemede son sözleri soruldu. Öte yandan iddianamede yer alan bilgilere göre Özkiraz’ın evinde onlarca sahte belge ve doktor kıyafetleri bulundu. İşte haberin detayları…

Tekirdağ’da bulunan Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde sahte doktor skandalı yaşanmıştı. Ortaya çıkan skandal sonrası onlarca insanın hayatının nasıl tehlikeye atıldığı gözler önüne serilirken, haberle ilgili detaylar okuyanlar adeta şoke oldu. Doktorlara 25 yaşında olduğunu, Çapa Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun olduğunu ve TUS’tan 81 aldığını söyleyen Ayşe Özkiraz’ın gerçek yaşının da 20 olduğu saptandı. Olay sonrası Özkiraz, tutuklansa da yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. 20 yaşındaki Ayşe Özkiraz’ın yargılanmasına devam ediliyor. İşte haberin detayları

blank

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılan Ayşe Özkiraz, 25 Ekim’de tutuklandı.

Çerkezköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuklu sanık Ayşe Özkiraz SEGBİS ile katıldı. Özkiraz’ın avukatı ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada hakim beklenen raporların dosyaya ulaştığını belirtti. Hazırlanan uzman raporunda hastane personel kimlik kartının sahte olduğunun ve ilk bakışta sahte olacağının anlaşılamayacağı belirtildi.

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMIŞTI

Sahte doktor skandalın hemen ardından İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verişmişti: “Hasta muayene etmemiş, reçete yazmamış, hekimin görevi olan hiçbir tıbbi girişimde bulunmamıştır. Kendisine, kurumun bir çalışanı olduğu varsayılarak muamele edilmemiştir. Fakat sahte doktor Ayşem Özkiraz, hastanenin idealist ve genç bir uzman doktorunu, kendisiyle meslektaş olduğuna; ona gösterdiği, sahte oldukları ise daha sonra anlaşılan belgelerle inandırmış; fakülte birinciliği, Tıpta Uzmanlık Sınavı puanı gibi sözde başarılarıyla etkilemeyi başarabilmiştir. Uzmanlık için Çocuk Cerrahisi dalını tercih etmeyi düşündüğünü söyleyen Ayşem Özkiraz, Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne bu şekilde gidip gelmeye başlamış, görüştüğü hekim tarafından kendisine, mesleki bir iyi niyetle yardımcı olunması amacıyla, hastanede hekimliğin nasıl yapıldığını gözlemleme imkanı verilmiştir” denildi.

‘GÖREVLİNİN GÜVENİNİ SUİSTİMAL ETTİ’

Polisin Ayşem Özkiraz’ın evinde yaptığı aramada; doktorlara özgü kıyafetler, sahte fakülte kimlik kartları ve çeşitli tıp kitapları bulduğu belirtilen açıklamada, “Ayşem Özkiraz’ın uzakta yaşadığı ailesine, çevresine uzun süredir tıp öğrencisi, nihayet doktor olduğunu söylediği öğrenildi. Hastaneye ilk gelişinde, ona eşlik edip, kendisini takdim eden resmi görevlinin güvenini de suistimal ettiği açık görülüyor. Kendisini doktor olarak tanıtan genç kadının, uzun zamandır zihninde kurguladığı ve hayatını buna göre planladığı anlaşılan ‘doktor rolü’, hastanede kendisine herhangi bir görev verilmesi ve uygulamalarının değerlendirilmesi söz konusu olmadığı için bir süre devam etmiştir” denildi.

‘HASTANE ORTAMINI İZLEYEBİLME İMKANI VERİLDİ’
Ayrıca Özkiraz hakkında, hekimlerin zamanla bazı teorik bilgilerden yoksun olduğunu fark etmesi üzerine tıp fakültesi mezunu olduğundan şüphe duyulduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Yapılan araştırmalarda şahsın doktor olmadığı, kendisini tanıtırken söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Konu Çerkezköy Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne ve İl Sağlık Müdürlüğü’müze bildirilip, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayşem Özkiraz, yanında, kendisini kurumda çalışan hekim arkadaşımızla tanıştıran ve ilçede resmi görevi olan kişiyle birlikte, Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne temmuz ayında gelmiştir. 17 Kasım’da yapılan suç duyurusu ve dün gerçekleşen tutuklama, olayda sürenin yayınlanan haberlerde yer aldığı gibi olmadığını göstermektedir. Bir yıl denen süre yaklaşık 4 aydır. Asıl yanlış bilgiyse bu kişinin doktorluk yaptığıdır. Zanlı, bu 4 aylık süre içinde hiçbir surette hastanenin çalışanı olmamış, kendisine hekimlik süreçlerini hastane ortamında izleyebilme imkanı verilmiştir. Diğer pek çok mesleğin aksine, bir ‘sahte doktor’ vakasının daha fazla ilgi konusu olması; tıbbın uzun yıllar alan eğitimi ve mesleğin gerektirdiği büyük bilgidir. Olayı ilginç kılan bu tezattır. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki olayda, hayali hekimlik olan şahıs doktor rolünü, doktorluk yapmadan, seyirci olarak oynamıştır.”

SAVCILIKTAKİ İFADESİNDE HERŞEYİ ANLATTI

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan Ayşe Özkiraz’ın ifadesi ortaya çıktı. Hastanede ameliyat masasında fotoğrafları da ortaya çıkan Özkiraz’ın, savcılıktaki sorgusunda yaşı da dahil olmak üzere söylediği birçok konuda çevresindekilere yalan söylediği anlaşıldı. Doktorlara 25 yaşında olduğunu, Çapa Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun olduğunu ve TUS’tan 81 aldığını söyleyen Özkiraz’ın gerçek yaşının da 20 olduğu saptandı.

‘AİLEM TIP OKUMAMI İSTİYORDU’
Ayşe olan adını, düzenlediği sahte belgelerde ‘Ayşem’ olarak yazdıran Özkiraz’ın doktorluk rolüne ailesine yalan söyleyerek başladığı da ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl Veliköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan, üniversite sınavını kazamamasına rağmen ailesine Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığı yalanı söyleyen Özkiraz’ın ifadesinde şunları söyledi:

“Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenliğini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesini kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim.”

‘CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ İLE KALDIM’

Daha sonra yalnız olarak gittiği İstanbul’da özel bir yurtta kendisini tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttığını anlatan Özkiraz, “Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmi belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir şekilde derse girmedim.”

‘PASAJDA ÖĞRENCİ KİMLİK KARTI BASTIRDIM’
Çapa Tıp Fakültesi’ne girebilmek için İstanbul Eminönü’nde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdığını söyleyen Özkiraz, “Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu. Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul’da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram’dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” dediği öğrenildi.

Ayşe Özkiraz, yurtta kaldığı dönemlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yemekhanesine yurtta kalan öğrencilerle birlikte gittiğini anlatarak, “Kaldığımız yurda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi daha yakındı, ben çevremdekilere Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğumu söylediğim için onların kartları üzerinden yemek alıyordum. Parasını onlara gönderiyordum. Hatta A.Ö. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi kendi yemek kartını kullanmadığı için bana vermişti. Bir süre de onun kartıyla yemek yedim. Ayrıca Instagram üzerinden S.U. ve F.G. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hemşire ve personel olan şahıslarla tanıştım. Bunlara kendimi doktor olarak tanıttım. Bunlarla zamanla arkadaş olduk” diye konuştu.

‘ACİLDE DURUP VAKİT GEÇİRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM’
Zaman zaman İstanbul’dan Çerkezköy’e geldiğini söyleyen Özkiraz, “2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne getirdik. Burada N.Ö. isimli acil hekimine kendimi doktor olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da birkaç kez daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil bölümüne geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim. F.Ç. isimli doktor bana izin verdi. Onun izniyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum zaman zarfında doktor koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum zaman zarfında kesinlikle hasta muayene etmedim, ancak muayeneleri izledim. İfade ettiğim üzere sadece birkaç kez acil bölümüne geldim” ifadelerini kullandı.

KENDİMİ DOKTOR OLARAK TANITTIM’

Özkiraz, 2021 yılı eğitim dönemi bittikten sonra 2022 yılı haziran ayı içerisinde Çerkezköy’de ailesinin yanına geldiğini belirterek, “Çocuk cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çocuk cerrahı olan Dr. M.K.’nın odasına gittim. Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun doktor olarak tanıtıp doktor M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A.. Bir süre sonra doktor M.K. beni kabul etti, görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktor olarak tanıttım. Ayrıca TUS sınavında 81 puan aldığımı söyleyip TUS sınav sonuç belgesi gösterdim. Bu belgeyi daha önce yaptığım gibi Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış belge üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum. Çocuk cerrahisi bölümüne ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise gıda mühendisi olduğunu, Ankara’da yaşadıklarını söyledim” dedi.

‘AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPTIM’
Doktor M.K.’nın kendisine yanına gidip gelebileceğini söylediğini ifade eden Özkiraz, “Bu şekilde Çocuk Cerrahisi bölümüne gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Doktor M.K. kurmuş olduğum ilişkiye istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum, muhabbet ettim. Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Doktor M.K.’nın hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan doktor M.K.’nın haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘çocuğum diksin’ diyordu. Sadece Dr. M.K.’nın ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrah… sürekli görüştüm. Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Birçok kez muayene ve ameliyata katıldım” diye konuştu.

‘AİLEMİN BASKISINDAN KORKTUĞUM İÇİN YAPTIĞIMI SÖYLEDİM’

Evinde bulunan hastanede çekilen fotoğrafları da anlatan Ayşe Özkiraz, “O fotoğraftakiler Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde farklı bölümlerde çalışan doktor, hemşire ve farklı bölümlerde çalışan personellerdir. Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile ilişkim ilerledi, sekreter T., bana doktor M.’nin odasının anahtarını verdi. 12 Kasım 2022 tarihinde sekreter T., beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben yalan söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da doktor M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin yalan olduğunu, doktor olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için böyle bir şey yaptığımı söyledim” dediği öğrenildi.

AMELİYATHANEDE FOTOĞRAF
Sahte doktor rolüne bürünen Ayşe Özkiraz’ın evinde yapılan aramalarda ameliyathanede çektirdiği fotoğraflar, adına düzenlenen sahte Ankara Şehir Hastanesi personel kimlik kartı, Çerkezköy Devlet Hastanesi personel kimlik kartı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci kimlik kartı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi intörn doktor kimlik kartı, İstanbul Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdiği belirtilen bir plaket de bulundu.

MÜFETTİŞLER ÇERKEZKÖY’DE

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve diğer doktorların şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılan Ayşe Özkiraz’ın tutuklanmasının ardından olaya ilişkin soruşturma devam ediyor. Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, hastanede ameliyat masasında fotoğrafları ortaya çıkan Özkiraz’ın, ifadesinde arkadaşı olduğunu söylediği kendisini ‘beyin cerrahı’ olarak tanıttığı öne sürülen S.U. adlı kadın da İstanbul’da yakalanarak ilçeye getirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen S.U., çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Sağlık Bakan Fahrettin Koca’nın, “Bakanlığımız, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki hastanede bir kişinin kendini yeni mezun doktor gibi tanıtıp bir uzmanın yanında tıbbi süreçleri izlediği şeklinde özetlenen olayı araştırmak üzere, gerekli süreci başlatıp müfettiş görevlendirmiştir” açıklamasının ardından bakanlığın görevlendirdiği 2 müfettiş de Çerkezköy’e gelerek çalışmalarına başladı. Müfettişlerin, Özkiraz’ın hastanede kendisine gözlemci olarak izin veren doktorlar başta olmak üzere hastanedeki doktorlar ve personelin bilgisine başvuracağı belirtildi.

TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
25 Kasım’da tutuklanarak cezaevine konulan Ayşe Özkiraz; Çerkezköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen üçüncü duruşmasına bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmada Özkiraz, koğuşta sıkıntılar yaşadığını belirterek tahliye talep etti. Duruşmada Özkiraz’ın avukatı, mahkemeye raporun gelip gelmediğini sordu. Özkiraz’ın Avukatı, “Müvekkilimin rapordan sonra ceza almayacağını düşünüyoruz. Sadece o sebepten dolayı rapordan sonra sahtecilik suçlaması ile ilgili ceza almayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

“MESAJLARDA APANDİST AMELİYATINDA OLDUĞUNU SÖYLÜYORDU”

Sonrasında ilk iki duruşmaya katılmayan Özkiraz’ın sevgilisi Tanık V.C. duruşmaya bağlandı. V.C. ifadelerinde; “Instagram üzerinden tanıştık. Sonrasında kendisini hastanede doktor olarak tanıttı. Muayeneye gelen çocuklarla fotoğraflarını atıyordu. Yüzyüze tanışmak istediğimde nöbetçi olduğunu söyledi. Üniversiteye devam ettiğini belirtti. Ben de bi akşam saat 22:00’de Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne geldim.

Nöbetçi olduğunu belirtti. Sonrasında beni ameliyathane kapısında karşıladı. İçeriden terasa girene kadar kapalı kapıyla karşılaşmadık. Ameliyathane girişini hatırlamamakta beraber sonraki terasa kadarki kapılar açıktı, herhangi bir kilit falan da yoktu. Kocaman ayakkabılık sayısız terliğin olduğu bi alana geldik. Rastgele terlik verdi bana. Terliği aldıktan sonra birlikte terasa çıktık. Birlikte aşure yedik. Doktor gömleği vardı üstünde. Sonrasında da görüşmelerimiz oldu. Ameliyathaneden bana görüntü ve fotoğraflar atıyordu. Whatsapp üzerinden görüntülü görüşüyorduk. Doktor M. ve T.’la görüntülü görüşme esnasında tanıştık.

Bana el salladılar. Üzerinde ameliyat kıyafetleri vardı. Maskesi, bonesi vesaire. Hastaneye geldiğimde Ayşe’nin üzerinde doktor üniforması vardı. Stetoskop ve diğer ameliyat malzemeleri bulunuyordu. İstanbul’a döndüğümde Ayşe’den şüphe duymaya başladım. 6 yıllık TIP Fakültesi mezununun devlet hastanesinde çalışamayacağını öğrenmem şüphe oluşturdu. Bunun üzerine o bana kaşesine gösterdi. Kaşenin ekran görüntüsünü aldım.

Ben SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ne) şikayette bulundum. Bana verilen cevapta delillerin inandırıcı olmadığı ve adliyeye suç duyurusunda bulunabileceğim söylendi. Ardından T. ile instagramdan tanıştık. Tıbbi terimleri bilmediğinden dolayı doktor olmadığının anlaşıldığı ve Ayşe’nin astsubay nişanlısına haber vermemesi gerektiğini söyledi. Tekrar hastaneye gittim. Fakat bulamadım. Kendisi bana hastanenin yemeği olduğunu söyledi. Sonrasında hastanenin böyle bir yemeği olmadığını öğrendim. Bir daha ulaşamadım kendisine. Bana mesajlarında apandisit ameliyatı yaptığını sünnet yaptığını falan söylüyordu” dedi.

İDDİALARI YALANLADI
Sahte doktor Özkiraz ise iddiaları yalanlayarak; “V.C.’yi ameliyathaneye katiyen sokmadım. Ameliyatlarda Murat hoca yanımda olduğu için hiçbir şekilde görüntülü görüşme yapmadım. Ameliyat esnasında telefonlar üzerimizde olmuyordu” dedi.

DURUŞMA GÖRÜLDÜ

Ayşe Özkiraz, davanın 4’üncü duruşmasında hakim karşısına çıktı. Özkiraz, duruşmaya SEGBİS ile bağlanırken, salonda avukatı ile Çerkezköy Devlet Hastanesi’nin avukatı hazır bulundu. Duruşmada hakim beklenen raporların dosyaya ulaştığını belirtti. Hazırlanan uzman raporunda hastane personel kimlik kartının sahte olduğunun ve ilk bakışta sahte olacağının anlaşılamayacağı belirtildi. Raporlara karşı diyeceği sorulan sanık Ayşe Özkiraz, bir diyeceğinin olmadığını ve önceki savunmasını tekrarladığını söyledi.

Özkiraz’ın avukatı Oğuz Kağıtçı, raporların müvekkiline gönderilmesini isteyerek, “O zaman sağlıklı bir ifade verebilir. Birkaç kart, farklı kurumların kartı. Aynı olmadığı, aldatma kabiliyetine haiz bir evrak olduğunu taşımıyor. İbraz etmediği ve direkt evraklar da kendisine ibraz edilmemiştir. Evrakları sadece hastanede kullanmıştır. Evinde bulunmuştur, gözaltı için evinde arama yapılmasa onlar da bulunmayacaktı. Resmi belgede sahtecilik oluşması için evrakların daha sonra da kullanılması gerekiyor. Hastanede zaten misafir. Müvekkilimin hazırlattığı kaşeyi doktor bey kendisi kırıp atmıştır. Doktor M. tanık olarak verdiği ifadede sanığın hastalara müdahale etmediğini, ameliyatlara girmediğini söylemiştir. Doktor M.’nin beyanına inanılıyorsa müvekkilim serbest bırakılmalıdır. Ancak inanılmıyorsa doktor bey de tutuklanmalıdır. Karşı tarafın avukatı benim müvekkilimin cezalandırılmasını istiyor. Fakat bu avukatlar doktor M. hakkında bir tahkikat yaptılar mı onu mahkemeye sunsunlar. Doktor neden görevinde, benim müvekkilim neden cezaevinde. Doktor beyin bu tutuklama sürecinde hamle yapmasını beklerdik. Delilleri karartan doktordur, tutukluluk halinin devamını karar verecekseniz doktoru tekrar dinleyin. Bu aşamada mahkemeye olan inancımı da yitirdim. Sizin vicdanınıza göre karar vermenizi bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Savcı verdiği mütalaasında Ayşe Özkiraz’ın ‘zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik’, Özel belgede sahtecilik’ ve ‘yetkisiz hekimlik suçlarını düzenleyen kanuna muhalefet’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Avukat Oğuz Kağıtçı, mütalaanın ardından, Ayşe Özkiraz’ın SEGBİS sistemi ile bağlanması nedeniyle okunan raporları ve mütalaayı tam olarak anlayamadığını belirterek, kendilerine süre verilmesini talep etti.

Ayşe Özkiraz ise, “Dersimi aldım. Eğitim hayatımı devam etmek için tahliyemi talep ediyorum” dedi. Duruşma 28 Mart’a ertelendi.

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ