Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Oranları Yüksek mi?

  • 13 Mart 2011
  • 2.862 kez görüntülendi.
Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Oranları Yüksek mi?

■ Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Oranları Yüksek mi?

Tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 15-20’si düşükle sonlanır. Düşüklerin bilinen en sık nedeni bebekte olan sakatlıklardır. Bunlar arasında da en sık kromozom bozuklukları yer alır. Düşük bir bakıma doğal seleksiyondur. Tüm gebelikler doğumla sonlansaydı etrafımızda birçok sakat insan olurdu. Ayrıca anne yaşı ilerledikçe düşük oranları yükseliyor. Çünkü ileri yaşlarda kromozom sorunlarına daha fazla rastlanıyor. Tüp bebek tedavilerinde normalden daha fazla ileri yaş gebelikleri elde ediliyor. Bu da düşük oranlarını yüzde 25’lere kadar yükseltiyor. Diğer düşük nedenleri arasında hormonal nedenler de önemli yer tutuyor.
Tüp bebek tedavilerinde hormonlar fizyolojik sınırların üzerine çıkıyor. Bu durum tüp
bebek tedavilerinde düşük oranlarını bir miktar daha yükseltiyor. Düşüğün en sık
görülen belirtileri şunlar:
Kanama, kasıklarda kramp tarzı ağrılar ve gebelik belirtilerinin azalması ya da kaybolması.
■ Tekrarlayan düşük nedir?
Tekrarlayan düşük, kısırlıktan farklı bir hastalıktır. İki veya daha fazla gebelik kaybı olarak tanımlanır. Bariz bir neden olmayan durumlarda her bir gebelik kaybı titizlikle irdelenmeli. Üç ve daha fazla düşük varsa mutlaka detaylıca araştırılmalı. Bir kez düşük yapma oranı toplumda yüksek olsa da kadınların yüzde 5’inden azı iki kez arka arkaya, sadece yüzde 1 ‘i de üç ya da daha fazla düşük yapar. Tekrarlayan gebelik kayıplarında çiftler mutlaka tıbbi tedavi ve psikolojik destek almalı.

■ Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında spermlerin ayrıntılı incelenmesi önemli mi?

Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Oranları Yüksek mi?

Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Oranları Yüksek mi?

Tüp bebek tedavisinin başarısında sperm yapısının çok önemli rolü var. Sperm yapı bozuklukları, yumurtanın döllenme olasılığını azaltır. Böylece gebelik şansı düşer. Standart tüp bebek ya da mikroenjeksiyon tedavilerinde sperm seçimi 400 kez büyütebilen mikroskoplarla yapılır. Bu durumda embriyologun görebildiği kadarıyla hareketli ve yapısal olarak normal olduğu sanılan spermler kullanılır. Doğru sperm seçimi tüp bebek tedavisinin başarı şansını artırır. Bu amaçla da birtakım sperm seçme yöntemleri uygulanır. Güncel olarak IMS1 denen yöntemle sperm 6000 ya da daha fazla büyütülür. Böylece yapısal olarak daha detaylı incelenmiş ve seçilmiş spermlerle tüp bebek tedavisi uygulanır. Bu da hamilelik şansını artırır.

■ Başarısız bir tüp bebek denemesinden sonra ilaçları değiştirmek gerekir mi?
Tüp bebek tedavilerinde yumurta çoğaltmak ve geliştirmek amacıyla bazı hormon içerikli ilaçlar kullanılır. Günümüzde bu amaçla, bu ilaçlann insan idrarından elde edilen ve labaratuvarda üretilen tipleri mevcut. Bu grup ilaçlar arasında başarı yönünden kanıtlanmış bir fark yok. Dolayısıyla etkinleri açısından bir fark görünmese de bu ilaçlara verilen cevap kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ilaçların hemen hemen tamamının aynı etki ve başarıyı gösterdiği kabul ediliyor. Dolayısıyla ilacı değiştirmek başarıyı
etkîlemiyor. Ancak geçmişte kullanılan çok yüksek dozların başarıyı olumsuz etkilediği görülmüş ve günümüzde aşırı yüksek doz uygulamasından vazgeçilmiştir.

■ Histeroskopi nedir, ne işe yarar?
Histereskopi tanı ve tedavi amaçlı olarak kullanılan, rahim içi araştırması için uygulanan cerrahi bir işlemdir. Histereskop denen ışık ve optik cihazlar kullanılarak rahim içinin video sistemiyle direkt gözlenmesine olanak sağlayan kapalı bir işlemdir. İşlem hiçbir kesi yapılmadan direkt rahim ağzından girilerek gerçekleştirilir. Hastane şartlarında cerrahi işlemler yapılır, muayenehane şartlarında da tanı amaçlı uygulanabilir. Rahim içinin değerlendirilmesinde altın standarttır. Genel ve lokal anesteziyle yapılabilir, rahim içine sıvı ya da gaz verilerek işlem uygulanabilir. İşlem genellikle 10-45 dakika arasında sürer. En önemli özelliği hastanın aynı gün taburcu olabilmesidir. İşlem sonrası hemen hemen hiçbir ağrı oluşmaz, hasta aynı gün günlük hayatına döner.
İşlem tanı amaçlı kullandığı gibi aynı seansta var olan durumu düzeltmek için de uygulanabilir.
Rahim içindeki miyomlar, polipler, Asherman Sendromu denen yapışıklıklar, rahim içi araçların çıkarılması, rahimi ikiye bölen zarlann kesilmesi, anormal kanamaların tanı ve tedavisi gibi birçok hastalık düzeltilebilir. Kısırlık ve tekrarlayan düşüklerin tanı ve tedavisinde yaygın kullanılır. Özellikle tecrübeli bir hekim tarafından yapıldığında güvenilir ve etkili bir yöntemdir.

■ Laparaskopi ne anlama geliyor?
Laparoskopi de aynı histereskopi gibi endoskopik bir işlemdir. Burada karın içi değerlendirilir. Jinekolojik işlemlerde göbeğin hemen altından açılan minik bir delikten karın içine laparoskop denen ışık ve optik bir cihazla girilir. Video sistemiyle organların büyütülerek daha yakından incelenmesini sağlar. Tanı amaçlı kullanılmasının yanı sıra yine karının başka yerlerinden ufak delikler açarak girilen aletlerle jinekolojik birçok ameliyat karın açılmadan yapılabilir. Yani hem kesin tanı ve tedavi amacı ile uygulanır. Hemen hemen jinekolojik tüm ameliyatlar bu yöntemle yapılabilir. İşlem genel anestezi altında batına gaz verilerek gerçekleştirilir. Genellikle günübirlik bir işlemdir, hasta aynı gün taburcu edilir. Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastanede kalış çok kısadır. Hastanın günlük hayatına dönmesi de kısa zaman alır. Miyom, rahimin çıkarılması, yumurtalık kistleri, dış gebelik, tüplerin bağlanması, kısırlık araştırılması gibi birçok sorunda bu yönteme başvurulur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ