Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Yenidoğan Bebeğin Beslenmesi

  • 22 Ağustos 2010
  • 11.438 kez görüntülendi.
Yenidoğan Bebeğin Beslenmesi

Bebek anne sütü aldıktan sonra, huysuzluğu devam ediyorsa veya kısa bir müddet sonra uyanıyorsa, iyi beslenip beslenmediği hakkında kuşkulanmak gerekir. Bu durumda belli aralıklarla çocuk tartılır. Günlük ve haftalık kilo alma durumu gözden geçirilir. Çocuğun günde 25-30 gram kadar alması lâzımdır. Bir de çocuğun aldığı günlük anne sütü tartılarak tayin edilir. Her emzirmeden önce ve sonra tartılarak, aldığı günlük anne sütü hesap edilir. Bebeğin aldığı an-ne sütü ve su miktarları, o günkü kilosunun altıda biri kadar olmalıdır.

Anne sütünün yeterli olmadığına karar verilirse, ailenin ekonomik durumuna göre, anne sütüne benzetilmiş formula sütlerle çocuk beslenir.

Çocuk mamalarının ana maddesi inek sütüdür. Bu yolla da beslenen çocuk gelişir ve büyüyebilir. Ama çok defa yanlış uygulanan suni beslenme sonucu, gelişme bozuklukları ve kötü sonuç olabilir.

Hangi Mama En İyisidir: Anne tarafından, çocuk hekimi veya bu işlerle ilgilenenlere, çocuğa

Bebeğin iyi beslenip beslenmediği hakkında kuşku uyanırsa, belli aralıklarla çocuk tartılır.

hangi mamanın iyi geleceği sıkça sorulur. Bu sorunun cevabını da hemen almak isterler. Çocuğa en yarayan mamayı, bebeğin kendisi, anne ve doktor üçlüsü tayin eder. Bu hususta belirli bir müddet içinde karar verilir.

Anne sütü yetmiyorsa, bizim memleketimizde de uygulanan yaygın bir gelenek vardır:

Süt anneliği. Aileler arasındaki bu yardımlaşmalar, akrabalıktan daha yakın ilişkilere vesile teşkil etmektedir. İki aile çocukları biri birlerini kardeş sayarlar. Dinimize göre de, nikâh düşmez, yani evlenemezler.

bebek beslenmesi

Anne Sütü Bankası: Anne sütünün yeni doğan bebeği koruyan, en iyi ilâç gibi etki yaptığı tespit edildikten sonra, yokluğunda, süt anneliğinin ayrı bir önem kazandığı görülmektedir. Bu imkân olmadığı zaman, anne sütü bankası kurulması düşünülmüştür. Memleketimizde de Hacettepe Üniversitesi’nde bu kuruluş faaliyet halindedir. Bu müesseselerde:

1- Anne sütü 50 derecede muhafaza edilerek 24 saat içinde bebeğe verilir.

2- Anne sütü pastörize edilerek muhafaza edilir.

3-  Eksi 20 derecede dondurularak kullanıma hazır tutulur.

Bebeğe mama veren veya emziren kişinin sık sık değişmemesi, özellikle aynı kişi olması önemlidir. Çünkü bebek hep aynı yüzü görmek ister ve bundan mutluluk duyduğunu türlü halleriyle belirtir.

Suni ve karışık beslenen çocuğun normalden daha sık doktora gitmesi ve karşılaşılan yeni durumların değerlendirilmesi uygun bir hareket olur.

Verilen mamanın bebek tarafından iyi kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir. Bazen çok iyi nitelikteki mamayı çocuk kabul etmeyebilir.

Anne sütü, inek sütünün iki katı tatlılıktadır. Yağ miktarları aynıdır. Protein bakımından inek sütü, anne sütünün 3 mislidir. İnek sütü, yağı parçalanamayan doymuş yağ asitlerinden oluşur. Proteinin ise, hazmı güçtür.

İnek sütünün proteini peynir özünden (Kazein), anne sütü-nünkü ise, bebeğin kan proteinine benzeyen albümünden oluşmaktadır. İnek sütündeki fosfor ve kalsiyum miktarları da bebek için çoktur. İnek sütünü sindirilebilir duruma getirebilmek için bir misli sulandırmak gerekir. Anne sütü, tamamen mikropsuzdur, sterildir. İnek sütünü kaynatarak, süratle soğutmak suretiyle, normalde var olan mikroplarından pastörize edilerek temiz hâle getirilmesi şarttır.

İnsan sütündeki mineral, inek sütünden çok azdır. Demir ve bakır miktarı çok düşüktür. Üç dört ay, rahim içi hayatından kalma depo demir, çocuğa yeterli olabilir. Vitamin bakımından ise, A vitamini, inek ve anne sütünde yüksektir. Fakat D vitamini azdır. C vitamini bakımından ise, anne sütü, inek sütünden daha zengindir. Her iki sütte de B grubu vitamini mevcuttur.

2- İnek Sütünün Sulandırılması: Yeni doğan çağında, yani ilk ay bitimine kadar hiçbir zaman sulandırılmamış süt bebeğe verilmez. Bu dönemde sütler sulandırılarak, anne sütüne benzetilmeye çalışılır.

Sütü sulandırmaktaki maksat, içindeki maddelerin miktarını azaltmaktır.

Kabul edilen yöntem: 0-21 güne kadar 1/2 su 21-31 güne kadar 1/3 su

30-60 güne kadar 1/4 su

60-90 güne kadar 1/5 su

90 günden sonra tam süt verilir.

İnek Sütü Şekilleri

1- Çiğ Süt: Çocuk beslenmesinde tavsiye edilmez. Sindirimi zordur. Mikrop yönünden zengindir. Birçok memleketlerde satışı yasaktır.

Ancak son bilgilere göre, inek sütünün ilk altı ay içinde sulandırılması gerektiği anlaşılmıştır.

Süt sulandırılıp, kaynama bittikten sonra % 5 şeker ilâve edilerek, kalori farkı telâfi edilir ve bebeğin beğenisi artırılır.

Bir litre sulandırılmış süte, bir kahve kaşığı çiçek yağı ilâve etmek suretiyle, yağ miktarının, anne sütü seviyesine getirilmesine gayret edilir. Ayrıca sulandırılmış süte, -hazım kolaylığı için- asit ilâve edilir. Bunun en pratiği, limon suyudur.

3- Süt Tozunun Hazırlanması: 30 gram kaynatılmış, ılımış suya veya maden suyuna 5 gram hesabıyla, -lâzım olduğu kadar- hazırlanan sütün, ısısı 35 derece civarında olmalıdır. Çocuğa verilmeden önce sıcaklık kontrol edilmelidir. Yeni doğan bebeğe, ilk günlerde, bu ölçünün yarısı verilmelidir. Yani 30 gram suya 1/2 ölçü süt tozu koyulup, şeker miktarı genellikle % 5 oranında ayarlanmalıdır.

Karışık beslenme yapılırken, önceden hazırlanmış mama, emzirdikten sonra ilâve olarak verilir. Çocuğa anne sütü vermeden önce biberon veya hususi kapta, ilâve süt hazırlanıp, normal  sıcaklıkta bekletilmelidir.

4- Endüstriyel Sütler: Terkipleri anne sütüne uydurulmuş sütlerdir. Protein veya tuzlar azaltılır, şeker ve bitkisel yağ ilâvesiyle elde edilir. İçlerine uygun vitaminler konur. Piyasadaki mamaların, yapımında ana yöntem budur.

5- Özel Mamalar: İshalli ve yağ emiliminin düzeni bozulmuş ve beslenme bozukluğu olan zayıf çocukların özelliklerine göre, mama çeşitleri vardır. Ayrıca karbonhidrat (şeker ve un) olmayan, soya fasulyesi proteini ihtiva eden mamalar da vardır.

Anne sütü ve ilâve mama, sırasıyla verilir. Önce anne sütüyle başlanır, hemen bitiminde mama, biberon veya kaşıkla verilir. Bazen emzirme sayısı, mama sayısından çok olabilir. Bazen de yarı yarıyadır. Ne kadar ihtiyaç varsa, ancak o kadar ilave yapılır. Anne sütü, üçte bir besliyorsa, dört öğün ilâve yapılır. Eğer yarı yarıya besliyorsa üç

ilâve yapılır. Eğer üçte iki besliyorsa, iki ilâve yapılır.

Karışık beslenmede, her anne sütünün üstüne, ilâve mama vermek, hazımsızlıklara ve fazla zaman sarfına yol açar. Bu nedenle ayrı ayrı zamanlarda, ilâve mama vermek daha uygundur.

Karışık ve yalnızca suni beslenmede günlük D ve C vitamini ilâvesi dikkate alınmalıdır.

Ek gıdalara bebekler hemen alışamazlar. Ancak bu ek gıdaların % 50 kadarını hemen, % 25’ini, yavaş yavaş alabilirler, diğer % 25’ini ise, hiç almayabilir.

1- Ek mamalara aç karnına verilerek başlanır. Başlangıçta hiç zorlanmamalıdır. Çünkü nefes borusuna kaçabilir. Zorlamalar bir hafta kadar devam edebilir.

2- Çocuk devamlı kusar, kaka düzensizleşir ve buna kilo almama da ilâve olursa, mama değiştirilir.

Bebeklere verilen hazır mamaların terkipleri ve hazırlama yöntemleri aynı olabilir. Ama, mama hazırlamasında, çocuğun alımını kolaylaştırıcı, çeşitli ilâveler, her çocuğun tercihlerini etkiler.

Ek Gıda Nasıl Verilir: Ek gıdalar önce biberonla veya ölçülü kaplarla, miktar tayini yapıldıktan sonra, kaşıkla, biraz meyilli olarak, emzirme pozisyonunda verilir. Biberonla verildiğinde, anne memesine nazaran daha bol ve zahmetsiz mama geldiğinden, çok kere en lüzumlu olan anne memesini çocuk reddedebilir.

Dünyaya gelen her bebekte, emme refleksi, sindirme ve soluk alma yeteneği vardır.

Bebek doğduğu günlerde anne memesinden gelen ilk süt (ağız), gayet etkili koruyucu maddelerle doludur. Ondan sonraki anne sütünde de bu maddeler, yeteri kadar vardır. Ancak suni beslenmelerde verilen ek gıda, ne kadar mikropsuz ve temiz olsa bile, aynı zamanda biberonun, emziğinin ve kapağının, mikropsuz ve temiz olması lâzımdır. Biberonu yıkamak, kaynatmak, sabunla iyice fırçalamak, genellikle yeterli olur. Biberonun işi bittikten sonra, bekletilmeden temizlenir ve ters çevrilerek durulamaya bırakılır.

Kaynatma; biberon, emzik ve kapakla birlikte 20 dakika kadar devam etmelidir. Genelde bebek kaç öğün mama yiyorsa, o kadar biberon hazır bulundurulmalıdır. Her gün günlük temizleme yapmak zaman kazanmak bakımından çok uygundur. Bu yöntemi birçok aileye tavsiye ettiğimiz

hâlde, çok kere tek biberon kullanıldığını görmüşüzdür. Bilhassa yedi sekiz aylığa kadar, çocuğun mama takımı, su bardağı ve kaşığı titizlikle kaynatılmalıdır. Yedi sekiz aydan sonra kaynatılmış sıcak suya sokarak fırçalamak yeterli olur.

Mama olarak kullanılan süt tozları, özel kutusu açıldıktan sonra, serin ve kuru yerde ancak 15 gün kadar muhafaza edilir, yoksa bozulur. Çocuğa hazırlanan mama, aynı anda bitirilmeye gayret edilir. Her mama verilişinde taze hazırlamak en iyisidir. Biberonun emziği, kızdırılmış, orta boy bir dikiş iğnesiyle delinir. İki veya üç delik açmak yeterlidir.

Biberondaki sütün ısısının kontrolü, yanağa dokundurmak veya ağıza akıtmakla yapılır. Emzirirken, biberon emziğinin tıkanmamasına dikkat etmek gerekir. Anne veya mama veren kişi bir koltuğa oturarak, bebek kollar arasında biraz dik tutulup ve biberonun emziğinin hep süt dolu halde verilmesi, hava yutmaması bakımından gereklidir. Biberon verilme müddeti, 15-20 dakika kadar olmalıdır. Bundan sonra, bebeğin altı temizlenir ve uyutulur. Eğer çocuk kusmaya yatkın ise, beş-on dakika kadar ayakta tutulduktan sonra uyutulmalıdır.

Anne sütünün hiç olmadığı hâllerde, diğer süt ve mamalarla beslenen çocuklara daha çok özen göstermek gerekir.

İlk altı aya kadar gelişmeyi sağlamak, önemli bir problemdir. Altı aydan sonra, sırasıyla her türlü besinlere alıştırmak, sıkıntıları azaltabilir. Ama en önemlisi ilk 4 haftadır. Çünkü, yeni doğan bebeğin, bütün organları, yeni hayat düzenine uymaya çalışacak, diğer taraftan anne sütünün korunmasından yoksun olacaktır. İşte bu durumda, suni beslenmenin önemi, kendiliğinden meydana çıkmaktadır.

Hiçbir hayvan sütü, anne sütüne benzemez. Her yaratık, her hayvan, ancak kendi yavrusu için, en uygun sütü yapar. Süt çocuğunun, normal beslenmesi için kullanılan hayvan sütü, mümkün olduğu kadar, anne sütüne benzetilmelidir. Bu hususta inek sütünün kullanılması, bol miktarda bulunması ve bazı değişikliklerle anne sütüne uydurulma kolaylığındandır. Zaruret olmadıkça, ilk 6 ay içinde çocuğa inek sütü verilmemelidir. Anne sütüne uydurulmuş süt tozları, formula mamalar kullanılmalıdır. Ama ekonomik güçlükler içindeki anne, çocuğunu inek sütüyle besleyecektir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ