Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Bebek Emzirme

  • 22 Ağustos 2010
  • 12.578 kez görüntülendi.
Bebek Emzirme

NASIL EMZİRİLİR?

Meme Nasıl Verilir?: İlk önce eller iyice sabunlanır, tırnaklar fırçalanır, meme başı kaynamış ılımış veya karbonatlı suyla silinir, rahat bir şekilde oturulur, kolunun altına bir yastık, ayaklara da bir destek konur.

Bebeğin başı annenin dirsek boşluğuna gelmelidir. Anne eğilmeden çocuğu hafif meyilli tutarak, meme verme pozisyonuna girer, bebeği emzirir.

Çocuk hemen ağzını açar, bu yeni doğan bebeğin ilk refleksidir. Anne serbest kalan elinin ikinci ve üçüncü parmağı yardımıyla, meme başını bebeğin ağzına sokar ve göğsü hafifçe sıkarak, bebeğin emişine yardımcı olur. Bu arada bebeğin burnunun tıkanmamasına dikkat edilmelidir. Emzirmenin başlangıcında, emme gücü yüksektir. İki-üç dakikada, bir emzirme müddetince alınması gereken sütün büyük bir bölümünü almış olur. İlk emzirme, beş-altı dakikadır. Günde 15-20 defa yeterli olur. Dördüncü günden sonra üç saatte bir, günde 6-7 kez emzirme, beslenmeyi sağlar. Çok kere iki göğüs kullanılır ve boşaltılır, ikinci emzirmeye en son verilen göğüsle başlanır.

bebek emzirme

Anne, meme başlarını çatlaklardan koruma mecburiyetindedir. Aksi hâlde yaralar oluşur. Kendinin ve bebeğin sağlığını etkiler. Uzun emzirmelerde bebek, anne memesini çiğnemeye başlarsa, meme başı yaralanmaları kolaylaşır. Emzirmeden sonra göğüs başları steril suyla silinip ve üzerine steril gaz kompres konup pamuklu sutyen ile muhafazaya alınmalıdır. Dar sutyen kullanılmamalıdır.

İlk Emzirmede Görülen Zorluklar: Göğüs başları çıkmamış veya küçük olursa bebek emmede zorluk çeker, huysuzlaşır. Bu durumda süt çekecekleri kullanmak, biberon veya kaşıkla çocuğu doyurmak lâzımdır. Kaşıkla verilmede anne sütünün bir kısmı ziyan olur. Anne göğsüne uygun biberon emziği kullanılarak biberon verildiğinde, çok kere bebek, anne memesini bırakır. Çünkü biberonla daha rahat emer. Ama çocuk, en iyi gıdası olan anne sütünden mahrum olur. Doğumdan önce göğüs başlarına yapılan masajlar etkisizdir. En iyi masajı, bebeğin kendisi yapar. Bebeğinin ağzının şekil bozuklukları varsa ve zayıf bebeklerde meme başları uygun olsa bile, emme güçlüğü vardır. Bu durumda, yine anne sütü çekilip biberon veya kaşıkla vermek gereklidir. Yeni doğan bebeğin yorgun olması, birkaç gün devamlı uyumak istemesi, aileyi telâşlandırmamalıdır. Sabırla beklemek lâzımdır, ama annenin göğüslerini mutlaka boşaltmak gereklidir. Memede biriken süt, hem ağrı yapar, hem de süt yapımının durmasına sebep olur.

Süt Gelmesinin Gecikmesi: Anne göğsü, süt yapımında bazen bir iki hafta kadar gecikebilir, paniğe kapılmamalıdır. Sinirleri bozulan anne başarısızlığa uğrarsa, süt tamamen kesilir, yapılacak en önemli iş, annenin her emzikte iki göğsünü de verip, memelerin iyice boşaltılmasını temin etmektir. Süt, başka yol denemeden, biberonla verilmeye başlanırsa, çocuk buna çabuk alışır, en değerli gıdası olan anne sütünden mahrum olur.

İki üç hafta sonra süt, düzenli gelmeye başlar. İstatistiklere göre anne sütü, yüz kadının yalnız dördünde olmaz. Bilmeden, istemeyerek veya isteyerek süt kesilirse, bundan en çok zararı bebek görür.

Günlük ihtiyacın üçte biri, anne sütüyle temin edilebilirse, emzirmeye devam edilmelidir. Daha az miktarlarda olursa vazgeçilebilir. Fakat anne sütünün damlasının bile çocuğa faydası vardır.

Anne göğsünün büyüklüğü ve küçüklüğü, süt yapımının azlığına ve çokluğuna hiç etki etmez. Bazen küçük göğüslerde bol, büyük göğüslerde az süt olabilir.

İlk emzirmelerde çocuğu hıçkırık tutabilir ve anneyi üzer, sırtına hafif vurma ve limonlu şekerli su vermekle geçer.

anne sütü

Bazen çocuk, çok acelecidir ve iştahlıdır. Bu sebeple fazla hava yutar. Nefes yoluna biraz süt gitse aksınır, öksürür ve kusmalara sebep olur. Bu gibi şikayetler, emzirme tekniğine uygun hareket etmekle ve bebeğin gazını çıkartmakla giderilir.

Çocuk çok süt aldı diye endişelenmeye gerek yoktur. O, lâzım olduğu kadar emer, fazla emmekle çocuk zarar görmez. “Çocukların midesi büyüklerin kafasından iyi çalışır” tabirini hatırlamak lâzımdır.

Emzirmenin Zamanı: Yeni doğan çağında, yani ilk dört hafta içinde bebeğe belirli saatlerde mi, yoksa bebek ağladıkça mı meme verilmelidir? Bu hususta tam bir fikir birliği yoktur. Normal beslenen bebek, dört-altı hafta içinde mama saatini kendisi ayarlar. Bebeği zorlamaya hiç gerek yoktur. Günde 5-6 defa emzirmek yeterlidir. Gece emzirmek gereksizdir. Ancak, bebek isterse uymak lâzımdır. İki emzirme arası, 3-3.5 saati geçmişse, uyuyan çocuk uyandırılmalıdır. “Uyku gıdadır” diye aç bırakılmamalıdır.

Çocuk emdikten sonra, meme bebeğin ağzından birden çekilmemeli-dir. Aksi hâlde meme başı hasar görür.

Anne Sütünün Yetmezliği:

Anne sütünün besleyip beslemediğini anlamak için, çocuk belirli aralıklarla tartılır. İlk ay içinde günde 25-30 gram kadar almalıdır.

Kaka: Anne sütü alan çocuğun kakası, altın sarısı rengindedir. Dışarıda kalırsa yeşil renk alır. Kıvamı yumurta çalkantısı gibidir. Kokusu, ekşi süte benzer,

günlük kaka sayısı 1-6 kadardır. Üç-dört gün, kaka yapmadığı da olur. Ancak, bu enderdir ve ilâç kullanmak gerektirmez.

Su İhtiyacı: Bebek doğar doğmaz anne memesine tutulduğunda, sağlıklı bir şekilde süt almıyor ise, bebeğe şekerli su veya hazır mama vermek hiç doğru değildir. Ancak türlü sebeplerle çocuk emzirilemiyorsa, bebeğin su ihtiyacı için kaynatılmış, ılıtılmış %5 şekerli su verilebilir.

Anne Sütü Artırılır mı?: Anne sütünü artıran bazı ilâçlar vardır. Bunlar metaklorpramit, reserpin, metildopa gibi ilâçlardır. Bazı olumsuz etkilerinden dolayı kullanılamaz. Anne sütünü çoğaltmak için gıda rejiminin önemli bir faydası yoktur. Ancak yorgunluktan kaçınmak, dengeli beslenmek, iyi uyumak faydalı olur. Anne sütünün yapımında ve bunun devamında en önemli etken, düzenli aralıklarla, memelerin boşaltılmasıdır. Yeni araştırmalar, haftada 2 veya 3 kez yenilen nohut ve mercimeğin, anne sütünü % 20-30 civarında artırdığını göstermiştir.

Anne Sütünün Yeterliliği: Yeterli beslenen çocuk, her emzirmekte aynı miktar süt almaz. Bu 90-200 cm. küp arasında değişir. Kilo artışları azalıp çoğalmalar gösterebilir. Bu hususta 4 önemli noktaya dikkat etmelidir:

1- Üç saat aralıkla her iki memeyle, 10’ar dakika, toplam 20 dakika kadar emzirilmelidir. Bundan sonraki tartımda 90-200 cm. küp kadar süt almışsa yeterli beslenme sağlanmış sayılır.

2- Çocuk muntazam uyuyor, gereksiz ağlamıyorsa ve kilo da alıyorsa, “anne sütü yeterli” demektir.

3- Meme, emzirme saatleri arasında dolar. Çocuk emzirilirken diğer göğüsten süt akıyorsa süt yapımının yeterli olduğu anlaşılır.

4- Çocuk memeyi emerken, her emişte yutma oluyorsa “süt salgısı iyidir” demektir. Ama dört beş emmeden sonra bir yutma olursa, süt yapımının azlığı söz konusu olur.

Şiddetli spor yapmak, kilo alma endişesiyle perhiz yapmak, annenin asabi düzenini bozacak bir yaşam şekline, gece uykusuzlukları da ilâve olursa süt yapımı azalır veya kaybolur.

Yeni Doğan Bebeği Sütten Kesme Durumu:

Beslenemeyen çocuklarda, “anne sütü yaramıyor” diye olumsuz bir kanaate varılmamalıdır. Ancak “anne sütü yetmiyor ” demelidir.

Anne sütü alan çocuklarda görülen kusma, sancı, yeşil ve sulu kakadan, ilk önce anne sütü suçlanır, ama sebep çok kere başkadır:

1- Kusmalar inatçı olursa, kısa bir emmeden sonra biraz beklenip, gene kusarsa, mutlaka tıbbî tetkik yaptırılmalıdır. Bu tetkiklerden sonra sütten kesmenin faydalı olacağı kanaatine varılmışsa o zaman emzirmeden kesme düşünülür. Anne sütü alımlarından sonra kaka, yeşil, sulu ve müküslü (balgam görünüşlü) olursa, buna

ileri derecede gaz ve sancı da eklenirse, kilo almadığı da tespit edildiğinde anne sütü suçlanır.

2- Çocuk emdikten sonra kusar, sancı, gaz ve sulu kaka yapar, fakat kilo alıyorsa anne sütü kesilmez.

3- Bebeğin kakası sert, şekilli, beze bulaşmaz katılıkta olup, günlerce gecikirse ve kilo alma durursa, gerekli tıbbî önlemlerin yanında, ek besinlerle takviye gerektiği de anlaşılır.

4- Anne, bebeğini sütten kesmek kararı almadan önce, bütün çareleri denemeli ve direnmelidir.

5- Meme başlarında çatlaklar oluşursa anne sütü, süt çekecekleriyle alınıp kaşıkla veya biberonla verilmelidir. Çünkü aç çocuk meme emerken, anneye çok zahmet verir ve meme vermek azap olur.

6- Eğer meme başları gerekli şekilde korunmazsa, meme çatlakları yaraya dönüşür, apseler oluşur. Bu durumda emzirme derhal durdurulmalıdır. Hem çok ağrılı olur, hem de cerahat gelir, çocuğa mikrop geçer. Yavrunun hasta olmasına sebep olur. Ancak, anne tedavi olana kadar memeler boşaltılır, cerahatli süt kesinlikle verilmemelidir. Bu arada -geçici bir zaman için- suni beslenmeye geçilir.

7- Orta şiddetli hastalıklarda süt kesilmez. Gri-pal enfeksiyonlarda, anne maske takarak, çocuğu emzirmelidir.

8- Tifo, gebelik, tüberküloz, nefrit gibi ağır hastalıklarda da süt kesilmelidir. Yeni bir gebelik durumunda anne sütü azalır. Bu durumda da anne sütü yavaş yavaş kesilmelidir. Çünkü anne vücudu yeni bir organizmanın yükünü almıştır. Süt kalitesini düşürür.

9-  Emme refleksi olmayan veya çok az olan güçsüz bebeklerde, anne sütü alımı güçleşir. Gene de anne sütü çekecekleriyle alınır, biberonla verilmeye çalışılır, gerekirse takviyeli beslenmeye geçilir.

10- Ağız anomolileri, yarık damak, tavşan dudağı, emmeye engel olabilir.

11- Doğuştan burun tıkanıklığı emmeyi engeller. Çocuk emerken morarır. Emzik bitiminde ise, morluk geçer. Bu durumda, anne sütünden kesme düşünülebilir.

12- Ağır enfeksiyonlar, zatürree, yüksek ateş, su kaybı, emme refleksinin kalkma sebebi olabilir. Çocuk anne sütünü, kendiliğinden bırakır.

13- İleri derecede zayıflık, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları da emme refleksini kaldırır. Geniş ağız yaraları, ileri derecedeki pamukçuk da emme güçlükleri yaratır, tedavi olana kadar geçici suni beslenme yapılır.

İlâçlar ve Anne Sütü: Bu hususta birçok doğrular meydana çıkmıştır ama, hâlâ karanlık noktaların çok olduğu da gerçektir.

Yabancı kimyasal maddelerin, anne sütüne geçebildiği ve bebekler üzerindeki yan etkileri, her zaman göz önünde olmalıdır. Bu husustaki hayvan ve insan tecrübeleri henüz noktalanmış değildir.

Anne sütündeki ilâçların ve artık maddelerin dışarı atılımında, memenin rolü çok azdır. Alman ilâçların, kanda uzun müddet bulunması süte geçme ihtimalini arttırır.

Süte geçen ilâçların bir kısmı proteinlere bağlanır. Bir kısmı da suda eriyik halindedir. Anne sütüne geçmiş ilâçların bir bölümü, bebek bağırsaklarında emilmez. Bir kısmı ise, aynen çocuğun kanma geçer. Sulfonomitler, civalı kurşun, eroin, ergotomin, alkol, gebelik önleyiciler, içilen sigaranın nikotini, sigara ilâçları, tetrasiklinler bebekte önemli yan etkilere sebep olurlar. Ancak hormonlar, bazı iyonlar, teskin ediciler, bebeğe zararlı olmazlar.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ