Çöp evde bulunan Cem’in ilk sözleri ağlattı! Küçük çocuğun babasıyla ilgili detaylar hayli vahim

Çöp evde bulunan Cem’in ilk sözleri ağlattı! Küçük çocuğun babasıyla ilgili detaylar hayli vahim

Bursa’da boşaltılmak istenen çöp evdeki kilitli odada teyzesi Kamuran Pınar A. tarafından 1 yıl alıkonulduğu ortaya çıkan, baygın halde bulunan Cem Muhammet A. hastanedeki ilk gecesini rahat bir uykuyla geçirdi. Sabah uyandığında da “İlk kez bu kadar güzel uyudum. Burası çok temiz. Herkes bana güzel ve iyi davranıyor. Hepiniz çok iyisiniz. İlk kez çok iyi insanlar gördüm. Kendimi iyi hissediyorum. Kuş gibi uçabilirim. İlk günden güzel oyuncaklarım oldu. Kırmızı otomobili çok sevdim. Hastanede kalıp güzel yemekler yemek istiyorum” dedi. Öte yandan Türkiye’nin konuştuğu ailenin hayatı dram çıktı. İki kardeşin yeğeni S.K.’nın küçük çocuğun babasıyla ilgili anlattıkları ise dikkat çekti.

Bursa Nilüfer’de 2 yıldır kirası ödenmeyen evi tahliye etmek için binaya giden ekipler çöp yığınlarıyla karşılaştı. Evin kilitli bir odasında ise atıkların içinde yatan 9 yaşında bir çocuk baygın halde bulundu. Çocuk hastaneye kaldırıldığında 17 kiloydu.

ANNE VE TEYZEDEN ÇELİŞKİLİ İFADELER
Çöp evde kilitli tutulan 9 yaşındaki Cem’in yaşadıkları ihmal iddialarını gündeme getirdi. Anne ve teyze ifadelerinde birbirini suçladı. Teyze son ifadesinde, “Beni annesi olarak biliyordu, gerçeği öğrenince hayata küstü. Yanına kimseyi yaklaştırmadığı için saçı ve tırnakları uzadı.” dedi.

Teyze Kamuran Pınar A.’nın iddiasına göre Cem odada 4 ay kilitli kaldı. Ancak 19 aylıkken anneannesine verilen çocuğun kaç yıldır çöp evde tutulduğu tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar çocuğun gelişimindeki geriliğe bakıldığında 4 ayda bu hale gelmesinin mümkün olmadığını söyledi.

ANNE ÇOCUĞUNU ARAMAK İÇİN HİÇ BURSA’YA GİTMEDİ
Anne Yasemin A., Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören Cem’i ziyaret etti. 10 dakika süren ziyarette oğlunu iyi gördüğünü, sarılıp öptüğünü anlattı. Anne oğlunu kaçırdığı gerekçesiyle 2 yıl önce kardeşinden şikayetçi olmuştu ama bu süreçte çocuğunu aramak için Bursa’ya gitmediği anlaşıldı. Yasemin A., “Elimde hiçbir bilgi yoktu” diyerek kendini savundu. Yasemin A., “Kendi eşinden çocuğunu kaçırdığı için adres yok ben deli miyim niye gidip çocuğumu almıyım adres olsa. Kız kardeşim suçlu olduğu kadar bir şey yapmayan memur ve amirlerden de sonuna kadar şikayetçiyim” dedi.

İddiaya göre, hakkında suç duyurusunda bulunulan teyze için 2 kez arama kararı çıktı. Teyze Kamuran Pınar A., eşinden şiddet gördüğü için ayrılmıştı. Merkezi sicil kayıt sistemi üzerindeki bilgilerinde gizlilik kararı olduğu için teyzeye ulaşılamadı. Teyzenin gösterdiği başka bir ikamet adresinde de çocuğun izine rastlanmadı.

“YEMEK LİSTESİNİ DİYETİSYENLER HAZIRLIYOR”
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan “Kınalı kuzum” diye tabir ettiği C.M.A.’nın önceki gece ve dün sabah iştahlı bir şekilde yemek yediğini anlatarak, Kuzumuz bizimle güvenli bir gece geçirdi. Hemşire ve doktorlar evladı gibi yaklaşıyor. İlk defa huzurlu bir gece geçirdi. Gözlerinde bir korku yoktu. İnşallah bundan sonraki hayatı da hep güven içerisinde olur. Yemek listesini diyetisyenler hazırlıyor. Kontrollü yemesi gerekiyor. Kan tablosunda bazı sıkıntılar vardı onları düzelttik.” dedi.

TEDAVİSİ BİRKAÇ HAFTA DAHA SÜRECEK
Özkan, “Kalp hızında sıkıntıları var. Onu takip ediyoruz. Sürekli hemşire ve doktorlarıyla konuşması, iletişim kurması çok güzel. Tedavisi birkaç hafta daha sürdükten sonra taburcu edeceğiz. Medikal olarak toparlayacak ama kalbindeki yaraları sarmak çok da kolay olmayacak. O anlamda destek olmak çok önemli. Sosyal hizmetlerin çok titiz bir şekilde takip edeceğine ve çocuğumuza güzel bakacağına eminim. Bütün toplumun sevgi vermesi gerekiyor. Sevgi onu düzeltecek” diye konuştu.

ANNE OĞLUNU İSTEDİ, TEYZE TUTUKLANDI
Antalya Adliyesi’nde avukatı ile birlikte açıklama yapan anne Yasemin A. “Oğluma annem bakıyordu. Annem ölünce C.M.A’yı alıp Antalya’ya dönecektim. Kardeşim bana saldırdı. Oğlu olmadığı için benim çocuğumu kaçırıp sakladı. Hep bir oğlu olmasını istiyordu. C.M.A, annesi olarak bana verilmesi gerekir. Bunun için hukuki savaş vereceğim” dedi.

Avukat Dilek Sezgin ise “Anne savcılığa karakolları hep yazılı olarak başvurdu. Hiçbir cevap alamadı. İhmali olan kamu görevlilerinde de şikayetçi olacağız” dedi.

EVDEKİLER ÇÖP DEĞİL
Anne ve avukata daha sonra Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören oğlunu görmeye gitti. C.M.A.’yı çöp evde aç susuz bırakan ve tutuklanan teyze Kamuran İpek A. ise mahkemedeki savunmasında, “Evdekilerin hepsi çöp değil. Valizim yoktu, kıyafet ve eşyalarımı çöp poşetlerine doldurdum. Görüntülerde çöp olduğu iddia edilenlerin büyük kısmı kıyafet, çok az kısmı çöp” dedi.

AİLENİN HAYATI DRAM
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, 2 kardeşin hayat hikayesi ortaya çıktı. Bursa’da görev yapan polis babaları İsmail A, burada tanışıp evlendiği Asuman A. ile evlendi. İsmail A. emekli olduktan sonra aile, bir süre İstanbul Şile’deki İmrenli Köyü’nde yaşadı, daha sonra Şile merkeze yerleşti. 20 yıl önce İsmail A. hayatını kaybetti. Kamuran Pınar A. Bursa’da, Yasemin A. ise psikolojik rahatsızlık nedeniyle bir süre tedavi gördüğü akıl hastanesinde tanıştığı bir kişiyle evlendi.

BABASINA “DOĞUMDA OĞLUN ÖLDÜ” DEMİŞ
İki kardeşin yeğeni S.K., “İki kardeşin de akıl sağlıkları yerinde değil. Yasemin A. tedavi gördüğü akıl hastanesinde tanıştığı bir kişiyle evlenip hamile kaldı. Evliliği çok kısa sürdü. Çocuğu dünyaya getirdi ama, babasına doğumda öldüğünü söyleyerek gizledi. Babasının, C.M.A’nın hayatta olduğundan haberi olmadı.

Kamuran Pınar A. C.M.A.’yı alıp ablasına vermedi. Hatta kendi kızı Zeynep A.’yı da yıllarca eski eşine göstermedi. Kamuran Pınar A., yalan beyanlarla eski eşi hakkında uzaklaştırma kararları aldırarak, kızından ve kendisinden uzak tutuyordu” dedi.

SÜREKLİ TARTIŞIYORLARDI
İmrenli Köyü Muhtarı Mustafa Kandemir ise “İsmail A. yıllarca Bursa’da polislik yaptıktan sonra emekli olup köye gelerek iki katlı ev yaptırıp kısa süre kaldıktan sonra Şile’de de ev alıp oturmaya başlamıştı. Yasemin. A., in psikolojik rahatsızlığı nedeniyle akıl hastanesinde tedavi görmüştü. İki kardeşi en son annelerinin cenazesinde gördüm. Çocuk için birbirleriyle sürekli tartışıyorlardı” dedi. Köylülerden Fikri Küçükyeter’de, 2 kardeşin, annelerinin de ölümünden sonra, köydeki evi de sattıklarını anlattı.