Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Otoskleroz Tedavisi Çeşitleri ve Belirtileri

  • 10 Haziran 2010
  • 3.569 kez görüntülendi.
Otoskleroz Tedavisi Çeşitleri ve Belirtileri

Otoskleroz nedir?

Otoskleroz kulakta labirent kapsülünün (iç kulakta bulunan bir organ) odaklar halinde yeni kemik oluşumuyla karakterize bir has­talığıdır. İşitme azlığı kulak çınlaması ve baş dönmesi gibi belirtiler görülür.

Kaç çeşit otoskleroz vardır? Gebelerde özel önemi var mıdır?

Hastalık olduğu halde belirti vermeyen otoskleroza histolojik otoskleroz, klinik belirti veriyorsa klinik otoskleroz denir.

Histolojik otosklerozda cinsiyetler arasında fark yok iken klinik otoskleroz ise kadınlarda daha sık görülmektedir.

Gebelikte otoskleroz belirtileri daha çok görülür. Bu nedenle daha önce belirti vermeyen hastalığın teşhisi gebelik sırasında teşhis konulabilmektedir.

Shambaugh 1967’de otosklerozlu gebe hanımlarda işitme kaybı riskinin %25 daha fazla olduğunu bildirmiştir.

Otosklerozun belirtileri nelerdir?

Klinik otosklerozun kadınlarda erkeklerden daha fazla görülmesi hormonal faktörlerin hastalıktaki etkisini düşündürmektedir. Klinik olarak kendini iletim tipi işitme kaybı (mikst tip veya sinirsel tip) ile gösterir.

Hastaların çoğunda kulak çınlaması olur. Her iki kulakta su sesi, motor sesi, gibi sübjektif kulak çınlaması vardır. Bazen çok ileri olur ve hasta tolere edemez ve işitme kaybından çok daha önem arzeder.

Baş dönmesi normalden sık görülür. Meniere hastalığı otoskleroz olgularının %4’ünde görülür. Bu durumda klinik tabloya Meniere hastalığının şikâyetleri de eklenir.

Otosklerozun tedavisinde neler yapılır?

Tedavide cerrahi ve ilaçla tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Herhangi bir nedenle bu tedavi seçeneklerinin kullanılmaması söz konusu olursa işitme kaybı için işitme cihazıyla iyileştirme uygulana­bilir. Sinirsel işitme kaybının ön planda olduğu durumlarda NaF teda­visi uygulanmakta ancak gebelikte bu ilaç kullanılmamaktadır.

Otosklerozlu genç hanımların cerrahi öncesi gebe kalmamaları tavsiye edilir, işitme kaybının bazen stabil olduğu dönemler olsa da genellikle ilerleyicidir. Tipik olarak işitme kaybı sinsi ve ağrısız olup yavaş ilerleme gösterir. Özellikle tek kulak etkilendiyse işitme kaybı­nın farkına varümayabilir.

Dolayısıyla işitme kaybının başlangıç yaşı­nın tespiti her zaman kolay olamamaktadır. Olguların yaklaşık yarı­sında işitme kaybı 20-30 yaşlan arasında başlamaktadır.

Hastaların % 20-70’i araba, otobüs veya trenle yolculuk yaparken veya gürültülü ortamlarda çalışırken konuşma seslerini daha iyi duy­duklarını ifade ederler. Ortamda fon sesi olduğunda konuşan kişi se­sinin şiddetini daha da arttırmak zorunda kalır, böylece iletim tipi kaybı olan kişi daha çok duyar.

Otosklerotik oluşumun sebepleri kesin değilse de ailesel faktörle­rin rol oynadığı kesindir. Hastaları çoğu hamilelikleri sırasında işitme kaybının arttığından yakınırlar.
Cerrahi olarak tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Ameliyatta farklı yapıda ve şekilde polietilen, paslanmaz çelik, platin ve titanyum pro­tezler kullanılmaktadır. Tedavi sonuçları açısından primer cerrahinin başarısı önemlidir. Mevcut işitmenin %0,6-3 oranında tamamen kay­bolması söz konusudur. Yüz felci gibi diğer kulak cerrahisi sırasında oluşan komplikasyonlar ve kullanılan protez ile ilgili komplikasyonlar görülebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ