Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Evladını küçük yaşta toprağa veren Ebru Şallı oğlu Pars’a böyle seslendi! Ebru Şallı’dan yürekleri dağlayan paylaşım: Sensiz geçen 1 yıl daha Ponçiğim…

  • 16 Nisan 2023
  • 561 kez görüntülendi.

Evladını küçük yaşta toprağa veren Ebru Şallı oğlu Pars’a böyle seslendi! Ebru Şallı’dan yürekleri dağlayan paylaşım: Sensiz geçen 1 yıl daha Ponçiğim…

Ünlü manken Ebru Şallı’nın Harun Tan ile evliliğinden olan oğlu Pars Tan, 16 Nisan 2020’de hayatını kaybetmişti. Henüz 9 yaşındayken iki yıl boyunca mücadele ettiği lenfoma kanserine yenilen Pars Tan, ölümüyle ailesini ve sevenlerini yasa boğmuştu. Oğlunu ‘Ponçiğim’ diye seven Ebru Şallı Pars’ın ölüm yıl dönümünde duygu yüklü sözlerle andı. Acılı anne Ebru Şallı, yaptığı paylaşımlarla takipçilerini hüzünlendirdi. Ebru Şallı’nın oğlu Pars’a seslendiği paylaşım görenleri hüzne boğdu. Evlat hasreti ile yanıp tutuşan Ebru Şallı’nın paylaşımı bir kez daha yürekleri dağladı. İşte Ebru Şallı’nın küçük yaşta amansız hastalığa yenik düşen oğlu Pars için söylediği, yürek burkan sözler…

Ünlü manken Ebru Şallı’nın Harun Tan ile evliliğinden olan oğlu Pars Tan, 16 Nisan 2020’de hayatını kaybetmişti.

blank

Henüz 9 yaşındayken iki yıl boyunca mücadele ettiği lenfoma kanserine yenilen Pars Tan, ölümüyle ailesini ve sevenlerini yasa boğmuştu.

Oğluna olan özlemini her fırsatta dile getiren Ebru Şallı, ölümünün üçünçü yıl dönümünde Pars’ı Instagram sayfasında yaptığı duygusal paylaşımlarla andı.

Oğlunu ‘Ponçiğim’ diye seven Ebru Şallı Pars’ın ölümünün üçüncü yıl dönümünde yine hatıralara gömüldü. Ebru Şallı’nın oğlu Pars’a seslendiği paylaşımları görenleri hüzne boğdu. Ebru Şallı daha önce “Öldüğü günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum” demişti. Evlat hasreti ile yanıp tutuşan Ebru Şallı’nın paylaşımı bir kez daha yürekleri dağladı.

İşte Ebru Şallı’nın küçük yaşta amansız hastalığa yenik düşen oğlu Pars için yaptığı duygusal paylaşım…

Ebru Şallı paylaşımına: Sensiz geçen 1 yıl daha Ponçiğim. O melek yüzün ve kokun her yerde hep benimle hep… Nur yüzlü Ponçiğim ben hep hep hep…

EBRU ŞALLI OĞLU PARS’IN EŞYALARINI HEM AĞLADI HEM PAKETLEDİ!

Oğlunu ‘Ponçiğim’ diye seven Ebru Şallı hatıralarla ovunuyordu.

Evlat acısı ile sarsılan Ebru Şallı, eşi ve büyük oğlu Beren Tan’ın desteğiyle hayata tutunmuştu.

Ebru Şallı, önceki gün İstinye’de görüntülendi. Eski manken, “İyi olmaya çalışıyoruz. Ülkenin durumu ortada. Pek keyfimiz yok” açıklamasını yaptı.

Ebru Şallı, asrın felaketinde evlatlarını göçük altında kaybeden ailelerin acılarını paylaştı.

Yaşanan deprem felaketi sonrası bir kafede otururken basına yansıyan fotoğraf karesi Ebru Şallı’ya hatırlatılınca şöyle konuştu:

Ben üç hafta hiç kendime gelemedim. Zaten ağır şeyleri kaldıramıyorum artık, hele ki çocuklar söz konusu olduğunda… Yaşanan bu olaylar sonrası herkes çok kötü olmuştur, iyi olacak birini düşünmüyorum. Melatonin falan alıyorum. Nefes çalışmaları, bir şeyler yapıyorum. Birçok insanın bu yönde şikayeti olduğu için birkaç video çektim, YouTube’a… Bana faydası oldu, insanlara da faydası olsun diye.

“O ADAMI ANLAYAMAZ KİMSE”

2020 yılında oğlu Pars’ı lenfoma kanserinden kaybeden Ebru Şallı, depremde evlatlarını göçük altında olan anneleri gördüğünde ne hissettiği sorulunca, “O görüntü hiç gözümün önünden gitmiyor, baba ve kızı… O adamı anlayamaz kimse. Bunu yaşayan bilir. O yüzden herkes dışarıdan ahkam kesiyor, konuşuyor anlatıyor ama yaşamadan onu tatmadan birinin onu anlayabilmesi çok zor. Zaten empati yoksunuyuz, maalesef. İnsan başka kafalara giriyor, kalbim güm güm atıyor, yerinden çıkacak gibi benim” şeklinde konuştu.

Depremzede çocuklar için oğlu Pars Tan’ın eşyalarını gözyaşları içinde paketlediğini söyleyen Ebru Şallı, Kahramanmaraş’ta enkaz altında hayatını kaybeden 15 yaşındaki kızının elini bırakmayan babanın fotoğrafından çok etkilediğini söyledi.

“ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”

Deprem bölgesine gidemediğini söyleyen Ebru Şallı, “Buradan elimizden geldiği kadar yardım yaptık. Annem de Bodrum’da bayağı bir yardım yaptı, muhtarla birlikte. Bodrum’a da çok gelen oldu deprem bölgelerinden. Otellere yerleştirme oldu. Bire bir insanlara yardım etmek, insanları daha mutlu ediyor. Hepimiz için çok kötü bir şey. Normal hayata dönmek zorundayız, çalışmak zorundayız ama hala konsantre olamıyoruz. Hayata konsantre olamıyorum, zorlanıyorum yani” dedi.

Ebru Şallı 3 yıl sonra ilk kez oğlu Pars’ın odasına girdiğini dile getirdi.

PARS’IN EŞYALARINI BAĞIŞLADI

Oğlu Pars’ın eşyalarını depremzede çocuklara bağışladığını söyleyen Ebru Şallı, “Pars’ın odasına hiç girmemiştim. Depremin üçüncü haftasıydı ilk defa o zaman girdim. Pars’ın eşyalarını artık toplamamız gerekiyordu.

Ben güzel bir yere ulaştırmak istiyordum. 8-9 yaşındaki ihtiyacı olan bir erkek çocuğunun her şeyi var, her şeyi çok yeni.

Hastane süreci olduğu için o süreçte onların böyle çok yerine ulaşmasını istiyordum, ve ben bunu direkt başardım.

Beş erkek çocuklu bir aile Pars’ın oyun bilgisayarından, çorabına kadar her şeyi tek tek güzel, güzel paketledim. Hem ağladım hem yaptım” dedi.
Ebr Şallı, Pars’ın hastalık sürecini katıldığı programda gözyaşları içinde anlatmıştı.

‘O HASTANE ODASI BENİM İÇİN CENNET BAHÇESİYDİ’

“Tanıyan Pars’tan çok etkilenirdi. ‘Bu nasıl bir çocuk’ derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır, müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden.

Pars hep başkaydı. Boyun ağrısı üzerine hastaneye gittik. Doktorlar bir hafta boyunca çabalamalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadılar, kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadı.

Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik.

İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an. Çok büyük bir acı.

Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve ‘geçer’ diye düşünüp söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu, ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü…”

‘VERDİĞİM İLİK YÜZDE 100 TUTTU’

“2.5–3 yıllık süreçte tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi…Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars’ta da vardı. Doktor ‘iliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars’ta da olduğuna göre bir anlamı var’ dedi. İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim…

Çok başarılı bir nakil gerçekleştirdiler. İlik yüzde 100 tuttu. Bu mutlu haberi alıp, evimize geçtik. Herkes çok sevindi ve ‘artık bir şey olmaz’ dedik. Olmayan çok var çünkü.

B negatif kan bulmak çok zordu…Bir yandan ünlü biri olmak zor ve çocuğa böyle bir anı bırakmak istemiyordum. O yüzden kimseye anlatmadık, paylaşmadık. O hastane odasında o kadar güzel günlerimiz geçti ki.

O hastane odası benim için cennet bahçesiydi. Pars görünmez oldu işte. Ben onun hakkında konuşurken her zaman böyle ağlamam, sık sık yanına giderim, güzel şeyler konuşurum, gülerim. Acımı daha farklı yaşıyorum. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilim. Benim onunla aramda olan diyalogu, duyguyu kimse bilemez.”

“HİÇ KOLAY DEĞİL”

“Hayatta durmaya çalışıyorum. Hiç kolay değil yaşamayanın anlayabileceği gibi bir durum yok ortada. Onunla bağlantım hep devam ediyor, sonsuza kadar da edecek.

Çok büyük ve kutsal bir bağ. Çok özlüyorum.Ve bazen onun kokusunu duyuyorum işte o anlar beni zorluyor tabii. Eşsiz melek kokusu arada bir geliyor bana, şükrediyorum.

Onunla yaptığımız her şeyi devam ettirmeye çalışıyorum. Devam ettirip daha fazlasını da yapacağım gücüm yettikçe”

Ünlü manken ve pilates eğitmeni Ebru Şallı, Ömür Sabuncuoğlu’nun kız çocuklarının eğitimine destek olmak için ünlüleri bir araya getirdiği üçüncü kitabı “Sizin Öykünüz”de oğluna yazdığı mektup ile yer aldı.

Oğlu Pars’ın kaybı ile derin bir acı yaşayan Şallı, hislerini ilk kez yazıya döktü:

“En bilge ve muhteşem bir melekle yaşadım 9 yıl boyunca… O günden beri, iki tişörtüyle yatağa giriyorum. Bana gönderdiği eşsiz melek kokusuyla nefes almaya devam ediyorum.

Delirdim sanmayın, çok yakınlarıma koklattım ve ponçiğin kokusu olduğunu onlar da onayladı. Bu dünyadan bir melek ponçik geçti ve beni seçti.

Bana gönderdiğin işaretlerle nefes alıyorum. Vasiyetlerini yerine getireceğim.”

KAN DONDURAN BİR CÜMLEYDİ!

Geçtiğimiz yıl nisan ayında oğlu Pars’ın ölümüyle sarsılan Ebru Şallı, Youtube kanalında içini döktü.

Hayatındaki dönüm noktalarını anlatan Ebru Şallı, yaşadığı zorluklardan da bahsetti.

“95 yılında Türkiye güzeli seçilerek tanındım. Annemin ısrarı üzerine bu yarışmaya katıldım. Babamın haberinin olmadığı ve yaşımı da bir yaş büyüttüğüm doğrudur. Lise son sınıf öğrencisiydim. 90’lı yılların sonunu yakalamak benim için çok büyük keyifti. O zamanlar Top modellik revaçtaydı.

Begüm Özbek’ler, Deniz Pulaş’lar, Merve İldeniz’ler… Bu isimleri yakaladım ben. Şanslıyım çünkü o bir akımdı. Ben onlarla beraber podyumda yürüdüm.”

‘TİPİM DİKKAT ÇEKTİ’

“Bütün dünya mutfaklarının kurslarına gittim. O da beni çok mutlu etti. Sürekli yemek yapıyordum.

Sonra yemek kitapları yaptım, yemek programları yaptım o da bir dönüm noktasıydı benim için.

İki yıla yakın diksiyon kurslarına gittim. Eğitim aldım bu konuda.”

“Benim çıktığım zamanlarda değişik bir tiptim. Koyu renk saç, mavi gözler, gamzeler Türkiye’de bayağı dikkat çekmişti.

Benim hiç gece hayatım olmadı. Çünkü hep erken yatardım.”

‘EVLİ OLMADIĞIM YILLARDA ZORLANDIM’

“Evlilikçi bir yönüm var. Evlilik ve aile ortamı benim için önemli. O yüzden çok uzun süre hep evliydim, hala da evliyim.

Güzel bir şey bence, olumsuz bir şey olduğunu düşünmüyorum. Çok az evli olmadığım bir süre var, o sürede de çok zorlandım.

Gerçekten bunu itiraf ediyorum. Evli olmadığım birkaç yılda çok zorlandım. Kime merhaba desem adınız onunla çıkıyor. Bu ne kadar zor bir hayat!

Erken yaşta evlendiğim için kendimi bir bakıma korumuşum. Sonra o boşanma sürecinde ‘noluyo ya’ dedim.”

‘ANNE SÜTÜ İLE BESLEDİM’

“İki tane çocuk doğurmak çok güzeldi. Ben anne olmayı çok sevdim. Anaç da bi yapım var.

17 yıl önce Bero doğdu. Aralarında 6,5 yıl var sonra Ponçiğim Pars doğdu.

Sadece anne sütüyle besledim çocuklarımı. Bu çok mühim bence.”

‘ÇOCUĞA KÖTÜ ANI KALSIN İSTEMEDİM’

“Bir dönüm noktam da tabii ki Ponçiğim ile yaşadığım durum. O konuyla ilgili hem konuşmak istiyorum, hem istemiyorum. Zor konuşması…

Haksız yere eleştirildiğimi düşünüyorum. Ponçiğin durumu herkesin başına gelebilir. Allah hiç kimseye vermesin ama her anne babanın başına gelebilir.

KAYNAK: sabah.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ