‘O beni öldürecek, biri sesimi duysun’

‘O beni öldürecek, biri sesimi duysun’

Öldüresiye dövdü. Burnunu kırdı. Arabadan attı. Sonra geri gelip bir daha ayağını kırdı.

İLK çağrım size…

Sayın Bakan Derya Yanık!

Lütfen duyun Nurcan’ın bu çığlığını.

Çünkü…

Ben artık yazmaktan, isyan etmekten yoruldum.

Ama bu alçaklar kadına şiddetten usanmadı, utanmadı.

Önce şu fotoğrafa bir bakar mısınız…

Mutlu bir evlilik değil mi?

Ama aylar sonra o fotoğrafın arkasını çevirin.

Kadına şiddetin, işkencenin, zalimliğin, gözyaşının o kanlı fotoğrafını görüyorsunuz.

Çünkü Y.E. denilen zalim aylardır dövüyor Nurcan’ı.

Kadın sonunda polise gidiyor.

Ve anlatıyor:

“Kurulu düzenimin üzerine oturdu. O gündür şiddet görüyorum. Defalarca ayrılacağımı söyledim ama beni kandırıp sonra da ölüm ile tehdit etti. Birkaç defa şikâyet ettim ama sonra şikâyetimi geri çektim. Sonra beni köye götürdü, üzerimdeki ziynet eşyalarımı ve paralarımı aldı, sonra da şiddet uyguladı. Burnumu kırdı, gözümü kararttı. Ayağım zaten kırıktı, alçıdan çıkardım. Uyguladığı şiddetle yine ayağımı kırdı. Cadde ortasında beni araçtan attı, sonra geri geri gelerek ayağımı kırdı. Bunların görüntüsü poliste var.”

Peki bütün bunları yapan Y.E.’ye ne oldu?

Cevabı Mardin DHA’dan Salih Keskin’in haberinden öğreniyoruz.

Sıkı durun:

“Gözaltına alınıp ifade veren Y.E. uzaklaştırma kararı ile serbest bırakıldı.”

UZAKLAŞTIRMA YETER Mİ?

Bir kadına bu işkenceyi yapan kişi nasıl serbest kalıyor?

Şaşkınım. Kızgınım.

Bakın Nurcan’ın isyanına:

“Defalarca darp edildim ve aç bırakıldım, mağdurum. Elim, kolum şu an bağlı, bir şey yapamıyorum. Onun yakalanmasını istiyorum. Elini, kolunu sallaya sallaya nasıl gezebiliyor? Bana bunları reva gören bir insan nasıl dışarıda olur? Adalet istiyorum, kadına şiddet nereye kadar? Darp raporumu aldım, şikâyetçiyim. Lütfen biri sesimi duysun. Beni ölümle tehdit ediyor, sesimi kimseye duyuramıyorum. Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Geçen gün arkadaşımı aradı, ölümle tehdit etmiş. Ne yapacağımı bilemiyorum, adalet istiyorum. Tutuklanmasını istiyorum. Yetkililere de sesleniyorum, ne olursunuz bana yardım edin.”

SAYIN BAKAN, SAYIN HÂKİM VE SAYIN VALİM, DUYDUNUZ MU?

Nurcan Vurğun’un bu sözlerini ben duyunca dayanamadım.

Şiddete uğrayan bir kadın “İmdat, beni öldürecek” diye çağlık atıyor.

Ama çaresiz.

Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık.

Sayın Mardin Valisi, Sayın savcım, değerli hâkimler…

Lütfen bu çağlığı duyun.

Eğer Nurcan’a bir şey olursa hiçbirimizin vicdanı hiçbirimizin peşini bırakmaz.

Bakın yıllardır mücadele ediyorum.

Her olayda “Yeter” diyorum.

Geceleri yorgan altlarında gizli gizli ağlayan çocuk gelinleri kurtarmak için seferber olduk.

Göz göre göre sokak ortasında ayrıldığı eşi tarafından vurulan kadınlar için kahrolduk.

İşte şimdi de ölümün, cinayetin kıyısından yardım isteyen Nurcan…

Bir ses verin lütfen.

KAYNAK:

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN