Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses’in kızları Melek Zübeyde kendine hayran bıraktı! O hep gözlerden uzak kaldı…

  • 09 Kasım 2023
  • 287 kez görüntülendi.

Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses’in kızları Melek Zübeyde kendine hayran bıraktı! O hep gözlerden uzak kaldı…

Usta oyuncu Perihan Savaş ile ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’in kızları Melek Zübeyde, hep gözlerden uzak kalmayı tercih etti. Tüm Türkiye’nin tanıdığı ünlü iki ismin kızı olan Melek Zübeyde Akkaş anne ve babasının aksine sakin bir hayat yaşıyor. Melek Zübeyde Akkaş son olarak eşi ve çocuklarıyla erkek kardeşi Savaş Zafer’in düğününde ortaya çıkmıştı. Daha önce de kız kardeşi Dilan Çıtak’ın düğününe katılan Melek Zübeyde güzelliğiyle tüm dikkatleri üzerine çekmişti. İşte Perihan Savaş ile İbrahim Tatlıses’in zarif kızı Melek Zübeyde…

blank

Anne ve babası tüm Türkiye tarafından tanınan ünlü iki ismin kızları Melek Zübeyde Akkaş gözlerden ve kameralardan uzak büyüdü.

Perihan Savaş ve İbrahim Tatlıses’in Melek Zübeyde adında bir kızı olduğunu duyanların ağzı açık kalıyor.

Perihan Savaş ve İbrahim Tatlıses’in kızları Melek Zübeyde Akkaş’ı birçok kişi tanımıyor.

Şimdilerde 40 yaşında olan Melek Zübeyde güzelliğiyle annesine benzetiliyor.

Perihan Savaş’ın sosyal medya hesabında yer verdiği kızına düşkünlüğü biliniyor.

Kardeşlerinin düğününde görüntülenen Melek Zübeyde gözlerden uzak bir hayat sürüyor.

Perihan Savaş gelini ve kızı Melek Zübeyde Akkaş ile paylaşımda bulunmuştu.

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

Melek Zübeyde’nin annesi Perihan Savaş’tan da bir erkek kardeşi var.

Melek Zübeyde Akkaş kardeşi Savaş Zafer ile birlikte verdiği bir pozla dikkat çekmişti.

İbrahim Tatlıses’in kızı Melek Zübeyde Akkaş evlenen kız kardeşi Dilan Çıtak’ın düğününde görüntülenmişti.

Melek Zübeyde Akkaş erkek kardeşi İdo Tatlıses’in eşi Yasemin Şefkatli’nin paylaşımlarında boy göstermişti. Melek Zübeyde Akkaş’ın son haline “Annesinin kopyası” yorumları yağmıştı.

İbrahim Tatlıses 1979’da “Kara Yazma” filminde tanıştığı Perihan Savaş’a gönlünü kaptırmış bu aşkın magazin sayfalarına yansıması üzerine Adalet Durak boşanma davası açarak Tatlıses’le yollarını ayırmıştı.

Perihan Savaş’dan kızı Melek Zübeyde dünyaya gelen ünlü türkücü bu ilişkisini 1983’te evlilikle sonuçlandırmadan noktalamıştı.

Melek Zübeyde Akkaş, 2008 yılında Volkan Akkaş ile hayatını birleştirmişti. Çiftin 3 çocuğu bulunuyor.

Perihan Savaş’ın, 9 Kasım 1995 yılında hayatını kaybeden ünlü oyuncu Yılmaz Zafer’den olan oğlu Savaş Zafer de evlendi.

Perihan Savaş daha önce kendisine yöneltilen “Yılmaz Zafer dendiğinde aklınıza gelen ilk şey ne?” sonrusuna
“Adam gibi adam. Adamım, hayatta tek geçerim.” yanıtını vermişti. Perihan Savaş, Yılmaz Zafer ile büyük bir aşk yaşamış, fakat yakışıklı oyuncunun genç yaşta yakalandığı hastalık sonucu hayatını kaybetmesi ile sarsılmıştı.

Yılmaz Zafer geçirdiği bir kalp krizi sonrasında beynine dört dakika oksijen gitmediği için rahatsızlanıp sonra da hayatını kaybetmişti. Yılmaz Zafer öldüğünde oğlu Savaş Zafer çok küçüktü.

Yakışıklılığı ile babasına benzetilen Savaş Zafer’in şimdilerde eşiyle mutluluğu bir evliliği var.

Perihan Savaş, oğlu Savaş Zafer’in kar küresinde sevgilisi Melis Ketenci’ye evlilik teklifi ettiği anı Instagram’dan yayınlamıştı.

İşte rahmetli oyuncu Yılmaz Zafer ile Perihan Savaş’ın oğulları Savaş Zafer’in mutlu gününden kareler…

Perihan Savaş, “Bir kar küresiyle başlayan aşk. Mutlu sona ilerliyor. Çok mutlu olun çocuklarım. Ailemize hoşgeldin kızım” diyerek, mutluluğunu paylaşmıştı.

Savaş Zafer sevgilisine diz çökerek evlenme teklifi etmişti.

Perihan Savaş’ın hayatı da filmlere konu olacak türden. Perihan Savaş filmlerini aratmayan hayat hikâyesini Hürriyet’e verdiği röportajda anlatmıştı.

Perihan Savaş’ın İbrahim Tatlıses ve Yılmaz Zafer ile birlikteliklerinden Melek Zübeyde Tatlı ve Savaş Zafer olmak üzere iki çocuğu var.

Şimdilerde çocukları ve torunları ile mutlu bir hayat süren usta oyuncu Perihan Savaş zor günler geçirmiş. İşte gençlik döneminde yaptığı hatalar, şöhret basamaklarını tırmanışı ve yaşadığı acılar ile Perihan Savaş’ın hayat hikayesi…

Beş yaşında, Şehir Tiyatroları’nda sahneye çıkıyorsunuz. Bu bir çocuğun tek başına alabileceği bir karar değil…
Suna Pekuysal annemin arkadaşıydı. Bir gün, “Bu çocukta ışık var. Tiyatroya götüreceğim” demiş. Babam diş doktoruydu, sanata çok düşkündü ve kabul etti. Sanat yaşamım başladı.

İlk rolünüz neydi?
Bir çocuk tiyatrosuydu, yaşıtlarım çilek veya limon olmuştu. Ben çok kiloluydum. Tombul ve beyaz olduğum için pamuktan bir bulut rolüne seçilmiştim.

Anneniz çok sert mizaçlı bir insanmış galiba…
Dominant bir kadındı. Gelenek, göreneklere bağlı, çok sıkı ve tutucuydu. Bacak tüylerimi hatta kaşlarımı bile aldırmazdı. “18 yaşına gel öyle” derdi.

16 yaşında Altın Portakal aldınız ama 18 yaşına kadar kaşınızı alamadınız mı?
Evet. İkna edemiyordum. Öyle yetişmiş. Oyunculuğa başladığımda da setlerde hep yanımdaydı. Babam daha yumuşaktı. Bir şey için izni hep babamdan alır, anneme söylemezdim.

Evlendiğinizde 13 yaşındaymışsınız. Çocuk gelin olmuşsunuz. Nasıl o yaşta evlendiniz?
Ailelerden izin alarak.

Sebebi neydi?
Özgür olacağım sandım. Nişanlanınca ince çorap giyip kaşımı alacağım, arkadaşlarımla buluşacağım sanıyordum. Yanılmışım.

Ne kadar sürdü evlilik?
Altı ay. O 22 yaşındaydı ve askeri okulda okuyordu. O dönemin şartlarında okurken evlilik yaparsa askeri okuldan ayrılabilecekti. O yüzden nişandan sonra hemen nikâh yapıldı. Planlarımıza göre bir sene sonra Almanya’ya gidip tiyatro eğitimi alacaktım. O doktora yapacaktı. Ama evlendik, “Tiyatrodan ayrılacak” dedi ve benim için bitti.

Evlilik boyunca birlikte mi yaşamıştınız?

Ben kendi evimde, o kendi evindeydi. Hiçbir birlikteliğimiz olmadı. Boşanma sırasında babam “Bu çocuklar ayrı evlerde yaşadılar, daha sonra kızımın kısmeti çıkarsa evlenmiş görünecek” dedi. Kızlık olayları çok önemli diye rapor almamızı istedi. Ben Adli Tıp’a gittim. Maalesef hepsini yaşadım.

Yaşadıklarım elbette bende travma yarattı

◊Bunlar o yaştaki biri için çok ciddi travmalar değil mi?
Evet öyle. Düşün, apartmanda evcilik oynuyordum. Mahallenin küçük çocuklarını kapı önüne dizer, “Nişanlım gelince haber verin, oyuncaklarımı toplayayım” derdim.

Sonra ailenizi affettiniz mi olanlar için?
Amcamlar çok tutucuydu. Babamın aklını çeldiler. Babam bana sordu aslında. Ama çocuk aklıyla daha rahat bir hayatım olacağını düşünerek “İstiyorum” dedim. Tabii yaşım nedeniyle kesinlikle ailenin sorumluluğundaydı. Ben kendi kızım için böyle bir şeye asla izin vermezdim. Çocuk gelinsin düşünsene! Ama o yıllarda her şey farklıydı. Ve bu bende elbette travmalar yarattı.

Artık pazara gidiyorum
Yıllardır içinde bulunduğunuz sektörü nasıl anlatırsınız?
Laylaylom iki saat çalıştın, gidip paranı kazandın gibi bir şey yok. Sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışmalısın. Özel hayatından fedakârlık ediyorsun.

Hayatınızda nelerden, ne kadar vazgeçtiniz?
İki çocuğumdan birini sette büyüttüm, diğerineyse annem baktı. Film çekmeye gidip döndüğümde çocuğum emeklemeye başlamıştı! Eskiden dışarıya çıkamazdım. Son zamanlarda bunu aştım. Artık pazara da gidiyorum. Pazarcılarla oturup çay içiyorum. Etrafımı sarıyorlar, fotoğraf çektiriyorum.

Türk sinemasının en büyük isimleriyle çalıştınız. Jön tanımınız nedir?
Oyunculuğu sevmek ve emek vermek.

Yeni nesilden en çok kimleri beğeniyorsunuz?
Aras Bulut İynemli ve Erkan Kolçak Köstendil’i çok beğeniyorum. Kadın oyunculardan; Beren Saat, Bergüzar Korel, Belçim Bilgin, Ezgi Mola, Nurgül Yeşilçay.

Can Yaman gibi kaslarıyla gündem olan jönleri nasıl yorumluyorsunuz peki?
Oyunculuk adına baktığında çok komik geliyor. Kas yapabilirsin tamam, o bir yerde kalsın ama önemli olan oyunculuğun.

Sette büyük bir aşk başladı
İbrahim Tatlıses uzun süre hayat arkadaşınızdı. Şimdi size ne ifade ediyor?
Kızımın babası.

Ardından Yılmaz Zafer’le evlendiniz. Yılmaz Zafer dendiğinde aklınıza gelen ilk şey ne?
Adam gibi adam. Adamım, hayatta tek geçerim.

Rahmetli eşiniz Yılmaz Zafer’le filmlere konu olacak bir aşk hikâyeniz varmış…
Aynı lisede okuyorduk. Bana o zamanlar âşıkmış, bilmiyordum. Sonra ben Şehir Tiyatroları’ndayım diye o da oraya girmiş. O sene ben tiyatrodan ayrılmışım. Bir türlü buluşamadık.

Nasıl kavuştunuz?
‘Bir Daha Umut’ diye bir film çektik. “Ne yapıyorsun okul arkadaşım” falan derken o sette büyük bir aşk başladı. Ne yazık ki uzun süremedi. Keşke yaşasaydı. Hem iyi bir oyuncuydu hem de çok iyi bir baba olacağına inanıyordum.

Yılmaz Bey geçirdiği bir kalp krizi sonrasında beynine dört dakika oksijen gitmediği için rahatsızlanıp sonra da hayatını kaybetti. Sadece dört dakikanın hayatı bu kadar değiştirmesi ne öğretti size?
Yılmaz sonraki 18 ay bir çocuk gibi yaşadı. Oysa birkaç gün devam eden ağrılara eğer doğru teşhis konulabilseydi belki bugün yanımızda olacaktı. Hayatta acılarla karşılaşmanın vermiş olduğu bir olgunluk yaşıyorsunuz.

Bayramda benimle olmayı seviyorlar
Oğlunuza (Savaş Zafer) hem annelik hem babalık yapmak zor muydu?

Çok. Özellikle oğlum okula başladığı dönemde. Herkesin babası gelirken onunki yoktu. Başka çocuklar babalarıyla oynarken onlara bir bakışları vardı… Bir gün ne hissettiğini sordum, “Hiç ‘baba’ kelimesini söyleyemediğime üzülüyorum” dedi.

Bu bir anne olarak sizi çok üzüyor. Savaş şimdi 26 yaşında, babası gibi mutfağa meraklı. Gastronomi okuyor…

Bayramlar size neler hissettiriyor?

Nerede o eski bayramlar diyenlerdenim. Eskiden bayramlarda tebrik kartları alırdık. Hepsi tek tek yazılır, emek harcanırdı. Şimdi o emek yok, toplu mesajlar atılıyor. Bayramda büyüklerinin yanına gitmek yerine tatile gidiyorlar.

Ama benim çocuklarım benimle olmayı seviyor. Oğlum Savaş ve kızım Melek Zübeyde, torunlarım Efe, Ali ve Bal benimle oluyor.

KAYNAK: sabah.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ