Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Şarkıcı Linet, küçük yaşlarda annesinin ısrarıyla başlayan sanat yolculuğunda yaşadıklarını anlattı: “Gece gündüz çalıştım. Hiçbir zaman ne kadar ünlendim diye bakmadım. Kariyerim için bir hayat adadım”

  • 21 Nisan 2023
  • 333 kez görüntülendi.

Şarkıcı Linet, küçük yaşlarda annesinin ısrarıyla başlayan sanat yolculuğunda yaşadıklarını anlattı: “Gece gündüz çalıştım. Hiçbir zaman ne kadar ünlendim diye bakmadım. Kariyerim için bir hayat adadım”

Ünlü şarkıcı Linet, ilk sahne deneyimini henüz 5 yaşındayken İsrail’de yaşadı. 10 yaşında ise ilk albümünü çıkardı ama aklında hep Türkiye’de ünlü bir şarkıcı olmak vardı. Henüz ortaokula giderken “Türkiye’de ünlü bir sanatçı olayım” diye dilekte bulundu ve bu hayali gerçek oldu.
Ailesinin işleri nedeniyle İsrail’e gitmesiyle orada doğup büyüdü. “Annem tam bir Türk’tü, beni de öyle yetiştirdi” diyen Linet, kariyer yolculuğunu da Türk Sanat Müziği sanatçısı olan annesi Leyla Özgecan ile birlikte inşa etti. Hayatını işine adadı. Geçtiğimiz yıl annesini kaybetmesiyle büyük bir acı yaşadı. Zor günler geçirdi ama her zaman güçlenerek ayağa kalktı. Ünlü şarkıcıyla kimi zaman kahkaha attık, kimi zamanda gözlerimiz dolarak sohbet ettik. Linet, tüm dobralığı ve samimiyetiyle özel hayatını, pandemi döneminde gerçek Linet’i keşfetmesini ve annesinin vefatından sonra değişen hayatını anlattı.

blank

‘Söz’ adlı şarkıyı sosyal medyada kendi kanalınızda okudunuz ancak bir anda yayından kalktı. Neden böyle bir durumla karşı karşıya kaldınız?
Gereksiz bir hareketti. Sosyal medyada kendi kanalımda birçok önemli isimden şarkılar okudum. Sezen Aksu’dan da var, Pinhani’den de. Her şarkımda en az 14 milyon izlenme var. Ben baştan tüm izinleri alırım. Yine öyle yaptım. Orada benim için ticaret yok, birilerinin gözüne battı galiba. Ayla’dan (Çelik) ilk kez şarkı okumuyorum. Bana ‘Söz’ şarkısını yolladı, hemen demo yapalım dedim. Sonra başkasına verdiklerini söylediler. Bu şarkıyla çok iyi anım yok. Sonra Demet Akalın okudu. Birkaç sene geçti madem kanalımda okuyayım dedim. Önce onay verdiler. Sonra da böyle bir durum yaşadım. Ben hiçbir şarkıyla Linet olmadım. Ben sesimle Linet oldum. Demek ki Bağdat’tan Şam’a geçemedi ve orada kalacak. Profesyonelliğe sığmayan bir durum.


GÜZEL SÖYLÜYORSA ŞARKIMI VERİRİM
Ünlü isimler de bu tarz olaylar yaşıyor demek ki…
Tabii ki ilk kez başıma gelmiyor. Birçok şarkıyı dijitalde çıkartamadığım olmuştur. Hatta bunlar arasında ününe ün kattığım şarkılar bile var.
Kıskananınız çok oluyor o zaman…
Ben oradan bakamadım hiç. İyi söylüyorsa ver şarkıyı birkaç dilde söylesin ve herkes duysun. Bazı insanların sığ bakışı, onları bu noktaya getirebiliyor. Ego inanılmaz bir şey.

6 dilde şarkı okuyor ve Türkçe şarkıların yurt dışında dinlenmesine de vesile oluyorsunuz. Hep bir ağızdan şarkılarınız söylendiğinde neler hissediyorsunuz?
Çok güzel bir duygu. Repertuvarımın yüzde 80’i Türkçe şarkılardan oluşuyor. Tüm dinleyicilerin hep bir ağızdan şarkılarıma eşlik etmesi beni çok mutlu ediyor. Müziğimi herkese ulaşabileceğim bir köprü olarak görüyorum. İsrail’de X Factor yarışmasına katıldım. Önce yabancı dilde bir şarkı okudum, sonra da Türkçe. İsrail halkı Türkleri çok seviyor. Güzel ilişkiler içerisindeyiz.
İSPATA İHTİYACIM YOK AMA KATILDIM
Eurovision’da İsrail’i temsil etmek için X Factor yarışmasına katılmıştınız. Nasıl bir deneyim oldu sizin için? Bu kadar ünlü bir sanatçı olarak hiç çekinceniz olmadı mı?
Çok önemli bir deneyim. Bu kadar tecrübeye, kariyere ve iş deneyimine sahip olmama rağmen konfor alanından çıkıp bir adım atmak ve böyle bir yarışmaya katılmak her yiğidin harcı değildir. Çünkü bu aşamalardan geçeli uzun yıllar oldu. Artık kimseye ispatlayacak durumunuz yok ama yarışmaya katılıyorsunuz. Zaten ilk çıktığımda jüri şaşırdı. ‘Biz size mi oy vereceğiz. Böyle bir şey olamaz’ dediler. Herkese tavsiye ediyorum. Gençleşiyorsun, yeniden doğmak gibi. Büyük bir kitleyle buluştum, benim için çok doğru bir deneyimdi. Oradaki müzisyenlerle yazdığım şarkılar var. Mayıs ayında yeni bir albüm çıkaracağım. Bunlar benim için yeni deneyimler. Burada hazıra alışmışız. Yunanistan ve İspanya’da da yeni çalışmalar yapmak istiyorum.

Ünlü olmak sizin için ne ifade ediyor? Şu an şöhretinizi alsalar ne hissedersiniz?
2-3 sene önce sorsaydın direkt sana ölürüm falan derdim. Yaşadıklarımız, kendimizi bilmek her şeyi farklı görmenizi sağlıyor. Dünya o kadar imkanlarla dolu ki. Ben ünlüyüm diye düşünmüyorum. Kimse beni tanımak zorunda değil. Beni tanımasalar daha çok hoşuma gider. İnsanların gerçekten nasıl davrandığını o zaman görüyorsun. Ün çok güzel bir şey değil ki. Ben sadece şarkı söylemek istiyorum. Benim sesimi duy. Sahneme gel, alkışla, istersen sonra tanıma. Allah’ın selamını ver sadece. Çok çalışkan biriyim, hiçbir zaman pes etmedim. Ne kadar ünlendim diye bakmadım. Ben sadece yoluma baktım. Gece gündüz çalıştım. Kariyerim için bir hayat adadım.

PANDEMİDE GERÇEK LİNET’LE TANIŞTIM
Hayatınızın dönüm noktası neydi?
Pandemide benim için her şey değişti, gerçek Linet’le tanıştım. Biraz çocuktum. Bir türlü olgunlaşamamıştım. Çocuk gibi korkaktım. Linet’e hep bir koruma gerekiyordu. Anneyle başlayan bir bağ vardı. Sonra ablamda da ekstra korumacılık oldu. Her zaman etrafımda beni kontrol eden insanlar oldu. Onları ne kadar aştığımı bilmiyordum. O süreç bana bunları öğretti ve gösterdi. Benim de farkındalığım arttı. Tabii bütün bunları anlayana kadar çok yere çakıldım.

BAYRAMLARI ÇOK SEVERİM
30 yıla yakın zamandır Türkiye’de yaşıyorsunuz. Bayramları nasıl geçiriyorsunuz?
Genelde çalışarak geçirdim. Fakat Ramazan ayı benim için şifa ayıdır. Yenilenirim, dinlerinim, kendime dönerim. Çok kitap okurum, çok dua ederim. Bu Ramazan’da bir arkadaşıma yarenlik yaptım 5 gün oruç tuttum. Oruç çok önemli bir şey. Ben oruç tutmadan önce bir sağlık sorunu geçirmiştim ve o 5 gün içinde oruç tutarak şifalandım. Çok mucizevi bir şey. Benim inancımda da yılda bir kere tuttuğumuz oruç çok önemlidir. 25 saat boyunca telefona bakılmıyor, elektrik yok, araba yok. Tamamen ibadettesin. Türkiye’de bir ay boyunca insanlar hem oruç tutuyor, hem de çalışıp üretiyor ve nefsine hakim olması gerekiyor. Bu çok önemli bir şey. Annem tam bir Türk’tü. Beni de öyle yetiştirdi. Bayramları çok severim. Çünkü bayram bulaşmadır, sarılmadır… Bayramda, kandilde tüm yakınlarımı ararım, mesaj atarım.
ERKEKLER GÜÇLÜ KADINDAN KORKUYOR
Aşk ne kadar önemli hayatınızda?
Aşksız bir şey olabilir mi? Hepimizin hayatında vardır. Ama aşk tek kelime, çok şey ifade ediyor. Birçok şeyi kendimce aştım. Artık aşkı birçok şeyde buluyorum. İlla sevgili olması gerekmiyor. Önemli olan bunu görebilmek. Aşka bakış açım değişti. Güçlendikçe duygu ve değer olarak taviz vermiyorsun. ‘Bana gerçekten iyi gelecek biriyle birlikte olmalıyım’ diyorsun. Flörtlerim tabii ki var. Aşklarım da oldu. Ama bence ilişki yaşama konusunda cesaret olmalı. Kim olursa olsun en zengin, en ünlü hiç fark etmiyor. Erkekler aşık olmuyorlar, sadece kendilerine ihtiyacı olan kadınlarla birlikte oluyorlar. Halbuki illa kadının bir ihtiyacı olmamalı. Zaten kadınlar tüm evin hakimi. Çocuk büyütüyorlar. Şimdi buna ek olarak bir de kariyer yapıyorlar. Bir güçten korkuyorsan sen kendini yükseltememişsin demektir. Güç pazudan değil içten gelen bir şeydir. Tabii düşünceme uyan insanlarla da karşılaşıyorum. Ama ben daha çok flört zamanlarını seviyorum. Rutine binince sıkılıyorum, bir ilişkiyi flört ediyormuş gibi yıllarca sürdürebilirim.
Linet’in kalbini kazanmak zor mu?
Hiç değil. Aklı seven bir kadınım. Karşımdaki kişiden öğrenebileceğim bir şey olacak. Kendine güvenen, birçok şeyi aşmış ve esnek bir insan olmalı. Her yerde yaşarım. Sabah uyandığımda içim açılmalı. Hayatın keyfini çıkaracak biri benim sevgilim ve arkadaşım olur.

EVLAT SEVGİSİNİ YEĞENLERİMLE YAŞIYORUM
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?
Çok istemiştim zamanında. Ama onu da düşünme zamanım oldu. Çok güzel bir duygu, bunu yeğenlerimle yaşıyorum. Ama ben kendimi işime adadım. Çocuk istemiştim, ‘Evlat edinebilirim’ de demiştim. Ama hayallerimin önüne hiçbir şeyi koymak istemedim. Yanında olamayacağım bir çocuğu büyütmeyi doğru bulmadım. Büyük sorumluluk. Sadece sevmekle olmuyor. Geç kalınmış bir şey yok ama hâlâ kendimi hazır hissetmiyorum.
Hep hayallerimin peşinden koşuyorum dediniz. En büyük hayaliniz neydi?
Hayallerimi gerçekleştirip yaşıyorum. Ortaokula giderken bir gezide herkes dilek dilemişti. Ben de ‘Türkiye’de çok büyük şarkıcı olayım, tüm dünya adımı duysun. Çok ünlü olayım’ diye dilemiştim. Düşünün neredeyse 30 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Her zaman hayal etmeye devam ediyorum. Sınırları biz koyuyoruz. O kadar imkan var ki yeter ki dile ve iste. Kafana koy ve inan. Her şey şükürle başlıyor. Ben şükrettikçe Allah bana hayal edeceğimden fazlasını veriyor.
ESKİDEN SOSYAL MEDYA OLSAYDI İNSANLAR BU KADAR ÜNLÜ OLAMAZDI
Sosyal medya ile aranız nasıl?
Aslında birçok insan son dönemde sosyal medyadan muzdarip oldu. Eskiden sanatçıların gizemi vardı, ağırlıkları vardı, herkes onlara yaklaşamazdı. Eğer o zamanlar sosyal medya olsaydı bu kadar ünlü de olamazlardı. Bilinmediğin için onlar gizemli geliyordu. Sosyal medyayı ben de kullanıyorum ama ünlü olmasam kullanmazdım. İnsanlar konuşmayı, bakışmayı unutmuş. Birbirlerinin ses tonunu duymadan ilişkiye başlayıp bitiriyorlar. ‘Ayrıldım’ bile demiyorlar, ortadan kayboluyorlar. Bu büyük bir mağduriyet. Bu robotlaşmak değil de ne? Sabah gözlerini açıp telefona bakıyorlar. Bir yandan da güzel. Parmağının altında her şey. Herkese ulaşabiliyorsun. Ama bunu doğru kullanmak lazım. Takipçi sayısına göre insanlara muamele ediyorlar. ‘Bu kadar beğenisi var, kesin orada bir sahtelik vardır’ diyorlar. Ama buna siz mecbur ediyorsunuz.


AĞLAMAKTAN BİR SENE SESİM ÇIKMADI
Büyük bir acı yaşadınız, geçtiğimiz yıl annenizi kaybettiniz. Bu acıyla nasıl başa çıktınız?
Annem benim her şeyimdi. Bir yetenek gördü ve beni keşfetti. Annem bizleri babasız büyüttü. Yeteneğimle çok ilgilendi. Yola birlikte devam ettik. Elimden geldiğince ona gözüm gibi baktım. Ne istediyse yaptım. Annem çok konuşkan bir kadın değildi, biz onunla gözlerimizle anlaşırdık. Vefat ettikten sonra kendimi çok hırpaladım. ‘Beni nasıl terk edip gidersin’ dedim. Hayatımda ilk defa ölümün var olduğunu böylesine hissettim. Yas sürecinde o kadar çok ağladım ki hıçkırmaktan ses telimin üzerine kırmızı bir kan oturmuştu. Bir sene boyunca doğru düzgün konuşamadım, şarkı söyleyemedim. Stüdyoda bile şarkı söyleyemiyordum. Doktorlar ödem olduğunu söyledi. ‘Gerçekten mi?’ diye kendime sormaktan yoruldum ve artık ağlamamayı öğrendim. Annemin en büyük zevki ve gururu benim şarkı söylememdi. Uzun bir tedavi süreci geçirdim. Çok şükür şimdi sesim çıkıyor.

KAYNAK: sabah.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ