Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Yanlış iğne minik Lina’yı hayattan kopardı! Acılı anne isyan etti: “Kızım oğlumun doğum gününde öldü”

  • 18 Aralık 2023
  • 284 kez görüntülendi.

Yanlış iğne minik Lina’yı hayattan kopardı! Acılı anne isyan etti: “Kızım oğlumun doğum gününde öldü”

Avcılar’da özel bir hastanede iddiaya göre ateşlenme sonucu tedavi altına alınan Yağmur Lina Önen (1.5), durumu ağır olmasına rağmen kısa bir tedavinin ardından taburcu edildi. Evde fenalaşan Yağmur Lina bebek, tekrar getirildiği hastanede vurulan bir buçuk doz iğneden sonra kalp krizi geçirip fenalaşarak hayata gözlerini yumdu.

blank

Avcılar’da yaşayan Kezban Duygu Önen ve Engin Önen çifti, bir buçuk yaşındaki kızları Yağmur Lina Önen’i ateş şikayeti ile geçtiğimiz Temmuz ayında bir sağlık ocağına götürdü. Sağlık ocağındaki tedavinin ardından tam olarak iyileşemeyen Yağmur Lina bebek, devam eden bir aylık süreçte bir özel klinik ve bir devlet hastanesinde yapılan tedavilerin ardından 6 Ağustos gecesi bebeğin tekrar ateşlenmesi şikayeti ile Avcılar’da bulunan özel bir hastaneye gitti.

Anne Duygu Önen’in iddiasına göre hastanede kızına yapılan tahlillerde böbreğinde protein kaçağı, ishal ve ateş tespitlerine rağmen durumu ağır olan kızı taburcu edildi. Eve geldikten bir süre sonra tekrar fenalaşan Yağmur Lina bebek Avcılar’da bulunan özel hastaneye tekrar götürüldü. Tedavi altına alınan Yağmur Lina bebek, bronşlarının açılması amacı ile vurulduğu iddia edilen bir buçuk dozluk bir iğnenin ardından kalp krizi geçirip fenalaşarak hayatını kaybetti. Kızlarının ölümü ile hayatları kabusa dönen acılı aile ihmal iddiaları ile hastane ve sorumlu doktorlar hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılığın suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturma devam ediyor.

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

“BENİM KIZIM OĞLUMUN DOĞUM GÜNÜNDE ÖLDÜ”

Bebeğinin ölümü ile yıkılan acılı anne SABAH’a yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: “6 Ağustos tarihinde 40 derece ateşle kızımı hastaneye götürdüm. Kızıma yapılan tahlillerde böbreğinde protein kaçağı ve zehirli ishal olduğu tespit edilmesine rağmen kısa bir tedavinin ardından eve gönderildi. Burada bir usulsüzlük var. Çocuk doktoru olarak bildiğimiz şahıs aslında erişkin yoğun bakım doktoru çıktı. Eşim, ben ve kızım doktorun odasına girdiğimizde çocuk doktorunun imzasını ve kaşesini kullandığını gördüm ve tepki gösterdim. Çünkü çocuk doktorunu tanıyordum. O kaşe, basan doktora ait değildi. ‘Siz çocuk doktoru değilsiniz’ dedim. ‘Evet değilim. Hafta sonu çocuk doktoru olmadığı için bizler kaşe ve imza kullanıyoruz’ dedi. Sonrasında bizi eve gönderdi. Ben yoğun bakım ya da yatış istedim. Kendisi ‘hayır eve gidebilirsiniz’ dedi. 7 Ağustos gecesi saat 00.30’da kızım fenalaştı ve hastaneyi tekrar aradım. Tekrar hastaneye gittik. Kan gazına vs. bakıldı. Durumunun kötüye gittiği ortaya çıktı. Sonra doktor, hemşireye bir iğne söyledi. ‘Ne iğnesi?’ diye sorduğumda bronşları açılsın diye cevap verdiler. Bu iğneden bir buçuk doz vurdu. ‘Çok değil mi ufacık bebeğe?’ dediğimde. ‘Normal’ dedi. İğne vurulduktan sonra kızım kalp krizi geçirdi.

Fenalaştı ve ben de bağırmaya başladım. Beni yaka paça tutup zorla dışarıya attılar. Bu sırada odaya başka doktorlar da geldi. Süreç ilerledi ve sabaha karşı kızım vefat etti. Bana da zorla bir sakinleştirici vurdular. Doktor yanıma gelip ‘Kusura bakmayın, kızınızı kurtaramadım’ dedi. Yanlış tedavi uyguladığını söyledi. ‘Yanlış yaptım. Hakkınızı helal edin’ dedi ve bastı gitti. Şu anda da ortada yok. Hiçbir yerde de ismi geçmiyor. Kızımı öldürdüğüne de eminim. 1.5 yaşındaki kızımdan ne istedin. Dün kızımın doğum günüydü ve iki yaşına girecekti ve beş aydır yok bu evde. Ben artık adaletin yerini bulmasını istiyorum. Çıksın artık ortaya. Çünkü çok yoruldum. Kızım için savaşıyorum. Oğlum pedagog eğitimi görüyor. O bizim için 9 yıl sonra gelen bir mucizeydi. Beklenmedik bir anda geldi. Evimize neşe getirdi. Oğlum 7 ağustos tarihinde doğdu. Oğlumun doğum gününde kızımı kaybettim. En büyük acım da bu. Katilinin yakalanmasını istiyorum. Elimde fotoğrafları, videoları kaldı. Ne olur dava açılsın ve bize bunu yaşatanlar ceza alsın”

“KIZIMIN ÖLÜMÜNDE İHMAL VAR”

Baba Engin Önen (42), ise kızının ölümünde ihmal olduğunu düşündüğünü ifade ederek şöyle konuştu: “5 temmuz itibariyle kızım ateşlendi ve sağlık ocağına götürdük. Orada bakıldı. İlaçlar verildi. Sonrasında ateşi düşmediği için aynı sağlık ocağına bir daha gittik. Sorun çözülmeyince özel bir kliniğe gittik. Buradaki doktor da ‘Benim yapacağım bir şey yok’ deyince devlet hastanesine gittik. Tedavi edildi ve ‘Boğazında iltihaplanma var’ diyerek gönderildik. Devam eden bir aylık sürecin sonunda kızım yine ateşlendi ve Avcılar’da bulunan özel bir hastaneye gittik.

Burada doktor müdahale etti. O sırada eşim içerideydi. Doktor, ‘Bebeğinizde protein kaçağı var. Ben tedavisini yaptım. Eve götürebilirsiniz’ dedi. Eşim buna karşı çıktı. Mecburen eve geldik ve bir süre sonra kızım tekrar huzursuzlandı. Hastaneyi aradık. ‘Acil getiriniz’ dediler ve götürdük. Tekrar tahliller yapıldı. Kan gazının düşük çıktığını söylediler ve devlet hastanesine yoğun bakıma sevk etmemiz lazım dediler. ‘Kendi aracınız var mı?’ dediler. Biz hastaneden yardım isteyince ambulansın 3 saatten önce gelmeyeceğini söylediler. Sabah ezanı sırasında yani 7 Ağustos tarihinde de kızımın öldüğünü söylediler. Konu ile ilgili adli süreci başlattık. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidip suç duyurusunda bulunduk. Kızımın ölümünde ihmal var. Bununla ilgili gereken ne ise yapılmasını istiyorum”

“ÖLÜMÜN NORMAL OLDUĞUNU KABUL ETMİYORUZ”

Ailenin avukatı Ebru Yeğinoglu Özcan ise usülsüzlüklerden bahsederek: “Avcılar’da bulunan özel hastanede bir epikriz raporu alındı. Epikriz raporunda da hastane süreci boyunca neler yapıldı? Ne tedavi uygulandı? Hangi süreçlerden geçti? vs. bunlar var. Bu raporlarda yalan beyanlar mevcut. Anne ve babanın belli konularda onay verdiğini söylüyorlar ama ellerinde imzalı hiçbir belge yok. Gerekli tetkikler de yapılmadı. Bölgede yaşayan vatandaşlar da biliyor ki bu hastane sürekli isim değişikliğine gidiyor. Hastanedeki bir başka olay da doktorların kaseleri başka doktorlar tarafından kullanılıyor.

Bir çocuk doktorunun kaşesini bambaşka bir doktor kullanabiliyor. 7 Ağustos tarihinde bebeğimiz vefat ediyor. Perişan halde olan anneye sakinleştirici vuruluyor. Doktor gelip anneye ‘Hakkını helal et, biz yanlış tedavi uyguladık. Ben vicdanen çok rahatsızım” diyor. Gasilhane ile de görüştüm ve bebeğin kollarının arkadan bağlı bir şekilde geldiğini öğrendim. Bunun açıklamasını da ‘Rahat etsin’ şeklinde yapıyorlar. Gassal da dosyada tanık olarak yer alıyor. Hastane ölüm raporuna da ölümü normal olarak yazmış. 3 defa kalbi duran ve iğne sonucu yaşanan ölümün normal olduğunu da kabul etmiyoruz. İçinde birçok şaibe olan konuya ilişkin savcılık soruşturmasının hızlanmasını istiyoruz. Gerekirse başka vatandaşların da canının yanmaması için doktorluktan men edilmelerini ve hatta hastanenin kapatılmasını istiyoruz”

KAYNAK: sabah.com.tr

RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ