Kadın, Gebelik, Yemek Tarifleri, Güzellik ve Bakım

Hasta Çocuk Psikolojisi

  • 04 Eylül 2010
  • 5.771 kez görüntülendi.
Hasta Çocuk Psikolojisi

HASTA ÇOCUK PSİKOLOJİSİ

Çocuk hastalıkları, çok kere kısa sürer, bazen de uzun hastalık dönemleri vardır. Bu hastalık dönemlerinde çocuğa gösterilen aşırı özenden çocuk hoşlanmaz veya sağlığına kavuştuktan sonra da hep aynı davranışları isteyebilir.

Hastalıklar, büyük küçük herkeste az çok ruhsal tepkilere yol açar. Özgürlüğün kısıtlanması küçüklerde bunalım yaratabilir. Ayrıca hasta çocuk çok hassastır. Hastalığın geçip geçmeyeceği hakkında tereddüt içindedir. Hastalıklar ruhsal dengeyi çabuk sarsar. Uzun süren hastalıklarda tutturmalar, olmayacak şeyler istemek, nazlanmak, mızmızlanmak sık görülür. Çocuk için önemli olan oyundan kalmasıdır. Bu hâller aşırı kaçtıkça çocuğun tedirginliği artar, uyum düzensizlikleri, sıkıntılar ufakta olsa görülmeye başlar.

Hasta Çocuk Psikolojisi

Hastaneye Yatan Çocuk: Çocuk, normal hayatında hastahaneye yatırmak, iğne yaptırmak ve ameliyat ettirmekle korkutulmuşsa, ihtiyaç meydana geldiğinde, hastahaneye yatırılan ve önceden kulağı dolu olan çocuk, anne ve baba desteğinden de yoksun kalırsa, bu işi bir ceza gibi görür. Hastahaneyi iyileşme yeri gibi değil, bir ceza yeri olarak tanımlar. Kendini acımasız insanların eline terkedilmiş kabul eder. Bu düşünce gerçek olmamasına rağmen çoğu kez şartlar çocuğun böyle düşünmesini gerektirir. Çünkü hastahane ortamı, ev ortamı gibi özgür değil kısıtlayıcıdır. Dolayısıyla çocukları bazı bunalımlara ve ruhsal tepkilere yöneltir.

HASTANEDE YATAN ÇOCUĞA NASIL YARDIM EDİLİR?

1- Dört yaşlarına kadar küçük çocukların, anne yokluğuna güç alıştıkları göz önüne alınarak, annelerin çocuğun yanında kalması temin edilebilir. Daha büyük çocuklarda ise, ailenin hastahaneye girip çıkması kolaylaştırılmalıdır.

2- Hastahaneye yatan çocuğu meşgul etmek için çareler aranmalı, çocuğun hastahane hayatına uyumu, yetiştirilmiş elemanlar tarafından yapılmalıdır.

3- Uygulamalar, gerçek şekilde çocuğa açıklanmalıdır. Hiç acıtmayacak deyip, acıtıcı bir tedavi yapılırsa, çocuğun güveni kaybolur. Enjeksiyon yaparken “Acıtacak ama, dayanabilirsin, senin iyiliğin için” gibi sözlerle çocuktaki gerginliği gidermeye çalışmalıdır. Bu şekildeki yaklaşımların, gerçek dışı korkuları azalttığı sabittir.

4- Hastahaneye yatış, çocuğun kişilik kazanmasına ve deneyimlerin artmasına yardımcı olur. Bu, hastahane görevlilerinin ve çocuğun ailesinin olumlu ve yerinde yaklaşımlarıyla gerçekleşir. Ürkütücü, ağrılı işlemler ve uzun yatışlar çocukta iz bırakabilir. Bu izler nadiren kalıcı olabilir.

sevilmeyi öğrenir. Kreşte ve okulda karşılaştığı arkadaş ve diğer ilgililerin yaşam ortamına girince, evde alışmadığı huy ve yapıdaki kişilerle karşılaştığında -hafif de olsa- bir bocalama geçirir.

Sokağa oynamaya bırakılan çocuk, her türlü tehlike ve etkiye karşı açıktır. Ömür boyu etkileyebilecek sapmalar, genellikle sokakta kazanılır. Çocuk etki ve tepki karmaşası içinde yeni huylar edinebilir. Ergin insan olduğunda meydana gelen kişiliğin yapı taşlarının bir kısmı da sokakta oluşur.

Sokakta korumasız çocuklara, sapık insanların zararı daha kolay olur. Çocuğun ömür boyu unutamayacağı olayların tepkisi, toplumun yadırgadığı, uyumsuz, kişiliksiz bir insan yaratır.

Sokağın çocuğa faydalı tarafı yok mudur? Kanaatimizce sokak, korumasız çocuklar için tehlikelidir. Aslında sokak, çocuk bahçesi ve açık hava, çocuklar için çok gereklidir. Ben hekimlik hayatımda sokağı sevmeyen çocuğa rastlamadım. Çocuklar sokakta bir özgürlük havası alırlar, gözlerinin önünden geçen objeler çok çeşitli ve renklidir. Çocuk kendine güven duygusunu sokakta pekiştirir. Arkadaşlığı, diğer çocuklarla birlikte olmayı, yabancılarla ilk toplum ilişkisini, kreş ve okuldan önce sokakta öğrenir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ