Kemik Erimesinde Beslenmeye Yönelik Tedaviler

Kemik Erimesinde Beslenmeye Yönelik Tedaviler

Menopozdan sonra özellikle kadınları etkileyen kemik erimesi durumu olan osteoporoz ile ilgili en çok korkulan şeylerden biri, kesin belirtiler vermeden yıllarca gelişmesidir. Acı vermez. Gözle görülür herhangi bir işareti de yoktur. Ancak yıllar sonra, kemikler büyük ölçüde zayıflar. Bileğinizde, kalçanızda veya bel kemiğinizde gerçek bir çatlak olana kadar ya da kilonuzda ciddi bir düşüş olana kadar herhangi bir şeyden şüphelenmezsiniz.
Osteoporoz inanılmaz ölçüde sık görülür. Bu rahatsızlığı geliştirme riskiniz yaşla birlikte, özellikle de menopozdan sonraki ilk 5 ila 7 yıl içinde, östrojendeki düşüş yüzde yirmi oranında kemik kitlesi kaybıyla sonuçlandığında artar. 50 yaş ve üstü kadınlar için osteoporoza bağlı kemik çatlamaları riski genellikle yüzde 50 civarındadır. iyi haber mi? Bu hastalığın aile geçmişinde bulunması, ince ve minyon bir yapıya sahip olmak, düzensiz ve ay atlayan adet geçmişi, sigara veya aşırı miktarlarda alkol kullanma, yeterli kalsiyum almama, hareketsiz yaşam tarzı ya da steroid veya diğer kemik incelten ilaç kullanmış olma gibi osteoporoz için risk oluşturan faktörler taşısanız bile, önleme olasılığı çok yüksektir.
“Osteoporoz, kalıtsal ve yaşam tarzına bağlı bir hastalıktır.”Kalıtım konusunda yapabileceğiniz pek fazla bir şey yoktur ama yaşam tarzı değişiklikleriyle hastalığın büyük bir kısmını engelleyebilirsiniz.”
Beslenmeye Yönelik Tedaviler
Hayatınız boyunca, osteoklast denilen hücreler vücudunuzun geri kalanına fazlasıyla gerekli olan kalsiyumu sağlamak için eski kemiği yok ederken, osteoblast denilen kemik hücreleri sürekli yeni kemik oluşturmaya devam ederler.
Asıl kemik oluşum yıllan çocukluk dönemi ile ilk yetişkinlik dönemi arasıdır. Başka bir değişle, o dönemlerde eski kemiklerin yok edilmesinden daha hızlı bir şekilde iskeletinize yeni kemik eklenir. 30 yaşına kadar, kemikleriniz olabilecekleri en yoğun ve güçlü dönemdedirler. 30 yaşından sonra, kemik kaybı yavaş yavaş kemik üretimini geçmeye başlar. Kadın ya da erkek herkes, gençliklerinde kemik oluşturmak için yeterli östrojene gerek duyarlar. Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda östrojen eksikliği, kemik kaybı için önemli bir risktir ve bir kadın menopoza girdiğinde, vücuttaki östrojenin düşmesi kemiklerin kalsiyum kaybetmesine ve hızla parçalanmasına neden olur.
“İster yeterli kalsiyum alın, ister hayatınızda erken dönemlerde yeterli kemik kitlesi yapılandırın, vücudunuz menopoz öncesi ve menopoz sonrası osteoporoza neden olabilen dönemlerde iskeletinizden yeniden kemik absorbe etmeye başlayacaktır.”Menopoza daha düşük kemik kitlesiyle girerseniz, kesin olarak dezavantajlı olacaksınız. Vücut, hayatını sürdürmek için kandaki kalsiyumu sağlıklı bir düzeyde tutmak için kemiği yeniden absorbe edecektir.
Yeterli Kalsiyum Alın.
Kalsiyum hayatınız boyunca önemlidir, ancak bu önemli minerale duyduğunuz ihtiyaç zamanla değişir. 50 yaşında veya daha gençseniz, besinlerden günde 700 miligram kalsiyum almalısınız ya da gerekirse buna ek olarak bir takviye almalısınız. Eğer 50’nin üzerindeyseniz, günde 1,000 miligram almanız gerekir. Bu oldukça fazla kalsiyum demektir ama doğa cömerttir doğa birçok lezzetli ve sağlıklı besinle doludur. Süt ürünleri en iyi kaynaktır, ardından kalsiyumla güçlendirilmiş meyve suları, ekmek ve kahvaltılık gevrekler gelir.
Beslenmenizden ne kadar kalsiyum alabilirsiniz? Şunu göz önünde bulundurun: günde sadece üç kere alınan az yağlı veya yağsız süt, peynir veya kalsiyumla güçlendirilmiş soya sütü ya da portakal suyu 1,000 miligramdan fazla kalsiyum sağlar. Bakliyatlar veya yeşil salatalık sebzeler gibi diğer gıdalardan aldığınız kalsiyumu da eklediğinizde tüm bu yiyecekleri her gün tüketirseniz  kemiklerinizin sağlıklı kalması için gerekli olan kalsiyumu almış olursunuz.

Takviye Almayı Düşünün.
“Çoğu zaman sağlıklı beslenen kadınlar bile her zaman yeterli kalsiyum almazlar. Bu özellikle süt ürünleri yemeyen kadınlar için geçerlidir. Bunun sebebi, ya sütün tadından hoşlanmamaları ya da sindirilmesinin zor olduğunu düşünmeleridir. Beslenmenizden yeterli kalsiyum alamıyorsanız, takviyelerle fark yaratmak mümkündür.
Doktorumuz kadınlara, günlük kalsiyum tüketiminin bir parçası olarak arada sırada Lamberts çiğneme tabletleri gibi çiğnenebilir kalsiyum tabletleri almalarını tavsiye ediyor. Ayrıca, normal kalsiyum tabletleri de alabilirsiniz. “Herhangi bir şekilde bulunabilen takviyeler çoğunlukla fazla gelir,çünkü vücudunuz tek seferde sadece belirli bir miktar kalsiyumu absorbe edebilmektedir ve sonra fazlasını vücuttan atmaktadır. Optimal kemik yoğunluğu için ne kadar kalsiyum kullanacağınıza karar vermede kalıtımın rolü vardır. Vücudunuz asla kalsiyumun tamamını absorbe etmez, ancak gün içerisinde birkaç porsiyon ya da dozda kalsiyum almak emilimi etkili kılacaktır.
“Kahvaltıda bir bardak yani, 300 miligram süt içiyorsanız ve 600 miligramlık bir takviye alıyorsanız, 900 miligram kalsiyum aldığınızı düşünebilirsiniz, ancak gerçekte bunun daha azını absorbe etmektesiniz.
Takviyelerle ilgili diğer bir konu; kalsiyum karbonat içerenlerin, mide rahatsızlıklarını önlemek için sadece yemeklerle birlikte alınmasıdır. Diğer bir yönde, kalsiyum sitrat içeren takviyeler ise herhangi bir zaman alınabilirler.
Kalsiyum hırsızlarından uzak durun. Tuz, kafein ve proteinin vücuttan kalsiyumu atma özellikleri vardır.
“Kalsiyum depolarınızı korumak için, işlenmiş, konserve ve hazır yiyecekleri, ayrıca cipsleri, turşuyu ve diğer yüksek oranda tuz içeren yiyecekleri azaltın. Tuzun üst limiti, günde 2,000 kalori aldığınızı farz edersek yaklaşık 2,400 miligramdır.
Ayrıca, kahveye eklenen süt kafein nedeniyle kaybedilen kalsiyumu dengelese de günde iki fincandan fazla kahve içilmemesi gerektiğini söylüyor. 30 ile 50 yaşlan arasındaki kadınlara, günlük aldıkları toplam kalori miktarlarının yaklaşık yüzde 10 ila 15’inin proteinden alınması önerilmektedir.